Dark İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dark İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dark (Karanlık)

Dark kelimesi karanlık, loş, koyu anlamlarına gelir. İşte kelimenin kullanımıyla ilgili örnek cümleler:

  1. I’m scared of the dark. (Karanlıktan korkuyorum.)
  2. The room was very dark. (Oda çok karanlıktı.)
  3. She wore dark clothing. (Koyu renkli giysiler giydi.)
  4. The night was pitch dark. (Gece karanlıktı.)
  5. He had dark hair and blue eyes. (Koyu saçları ve mavi gözleri vardı.)
  6. She likes to paint with dark colors. (Koyu renklerle boyamayı seviyor.)
  7. The movie was very dark and intense. (Film çok karanlık ve yoğundu.)
  8. The dark clouds signaled an incoming storm. (Karanlık bulutlar yaklaşan bir fırtınayı haber veriyordu.)
  9. He has a dark sense of humor. (Karanlık bir mizah anlayışı var.)
  10. She preferred dark chocolate over milk chocolate. (Süt çikolata yerine bitter çikolatayı tercih etti.)
  11. The tunnel was dark and eerie. (Tünel karanlık ve ürkütücüydü.)
  12. His mood was dark and brooding. (Moodu karanlık ve kasvetliydi.)
  13. The forest was dark and mysterious. (Orman karanlık ve gizemliydi.)
  14. The dark alley made her feel uneasy. (Karanlık ara sokak onu tedirgin etti.)
  15. The room was too dark to read in. (Okumak için oda çok karanlıktı.)
  16. The painting had a dark, ominous feel to it. (Tabloda karanlık, ürkütücü bir his vardı.)
  17. The dark side of human nature can be frightening. (İnsan doğasının karanlık yönü korkutucu olabilir.)
  18. The sky turned dark as the sun set. (Güneş battıkça gökyüzü karanlıklaştı.)
  19. He had a dark past that he didn’t like to talk about. (Konuşmaktan hoşlanmadığı karanlık bir geçmişi vardı.)
  20. The dark water made it impossible to see anything beneath the surface. (Karanlık su yüzeyinin altında hiçbir şeyi görmeyi imkansız hale getirdi.)
  1. The room was decorated with dark, gothic-style furniture. (Oda, karanlık gotik tarz mobilyalarla dekore edilmişti.)
  2. The city looked beautiful at night, with its dark skyline illuminated by streetlights. (Kent geceleri güzel görünüyordu, sokak lambaları tarafından aydınlatılan karanlık siluetiyle.)
  3. The dark forest was full of strange sounds and rustling leaves. (Karanlık orman, tuhaf sesler ve hışıltılı yapraklarla doluydu.)
  4. Her eyes had a dark, mysterious quality to them. (Gözleri karanlık, gizemli bir kaliteye sahipti.)
  5. The villain in the movie had a dark, menacing presence. (Filmdeki kötü adam, karanlık, tehditkar bir varlığa sahipti.)
  6. The storm made the sky grow even darker. (Fırtına gökyüzünü daha da karanlık hale getirdi.)
  7. The room was lit by a single dark lamp in the corner. (Oda, köşede tek bir karanlık lambayla aydınlatıldı.)
  8. The dark, stormy sea made it difficult for the ship to sail. (Karanlık, fırtınalı deniz, geminin seyretmesini zorlaştırdı.)
  9. He had a dark secret that he was afraid would be exposed. (Açığa çıkacağından korktuğu karanlık bir sırrı vardı.)
  10. The haunted house was dark and creepy, with shadows lurking around every corner. (Perili ev karanlık ve tüyler ürperticiydi, her köşede gölgeler dolanıyordu.)

Gördüğünüz gibi “dark” kelimesi birçok farklı bağlamda kullanılabilir. Bu kelimeyi özellikle karanlık, yoğun, kasvetli ya da gizemli bir atmosferi anlatmak için sıkça kullanırız.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.