Damask İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Damask Nedir?
Damask, ipek, pamuk veya yün gibi farklı liflerin örülmesiyle yapılan, parlak bir desenli kumaştır.
- The tablecloth was made of beautiful damask fabric. (Masa örtüsü güzel bir damask kumaştan yapılmıştı.)
- The bride wore a stunning damask wedding dress. (Gelin şaşırtıcı bir damask gelinlik giydi.)
- The antique chairs were upholstered in red damask fabric. (Antika sandalyeler kırmızı damask kumaşla kaplanmıştı.)
- The hotel room had damask wallpaper with a floral pattern. (Otel odasının duvar kağıdı çiçek desenli bir damasktı.)
- The curtains were made of a heavy damask fabric that blocked out the sunlight. (Perdeler, güneş ışığını engelleyen ağır bir damask kumaştan yapılmıştı.)
- The table runner was made of white damask with a silver trim. (Masa koşusu gümüş bir süsleme ile beyaz bir damask kumaştan yapılmıştı.)
- The armchair was covered in a soft blue damask fabric. (Koltuk yumuşak mavi bir damask kumaşla kaplanmıştı.)
- The elegant bedspread was made of a luxurious damask fabric. (Zarif yatak örtüsü lüks bir damask kumaştan yapılmıştı.)
- The napkins were made of crisp white damask fabric. (Peçeteler taze beyaz bir damask kumaştan yapılmıştı.)
- The medieval knights wore suits of damask armor. (Orta çağ şövalyeleri, damask zırhlar giyerlerdi.)
- The curtains in the theater were made of rich red damask fabric. (Tiyatro perdeleri zengin kırmızı bir damask kumaştan yapılmıştı.)
- The upholstery on the antique couch was a delicate pink damask fabric. (Antika koltuğun kaplaması narin pembe bir damask kumaştı.)
- The luxurious bedding was made of soft, silky damask fabric. (Lüks yatak takımı yumuşak, ipeksi bir damask kumaştan yapılmıştı.)
- The Renaissance tapestries were woven with intricate damask designs. (Rönesans duvar halıları karmaşık damask desen
lerle dokunmuştu.)
- The elegant dining room had a damask tablecloth with a floral print. (Zarif yemek odasında, çiçek baskılı bir damask masa örtüsü vardı.)
- The wedding invitations were printed on thick white damask paper. (Düğün davetiyeleri kalın beyaz bir damask kağıda basılmıştı.)
- The curtains in the grand ballroom were made of shimmering gold damask fabric. (Büyük balo salonunun perdeleri, parıldayan altın damask kumaştan yapılmıştı.)
- The royal family’s coats of arms were embroidered on a rich red damask banner. (Kraliyet ailesinin armaları, zengin kırmızı bir damask bayrak üzerine işlenmişti.)
- The antique footstool had a beautiful damask upholstery in a deep burgundy color. (Antika tabure, derin bordo renkte güzel bir damask kaplama ile kaplanmıştı.)
- The curtains in the palace were made of a delicate pink damask fabric with gold thread accents. (Saraydaki perdeler, altın iplik süslemeleri olan narin pembe bir damask kumaştan yapılmıştı.)
- The elegant wedding cake had a beautiful damask design in white and silver. (Zarif düğün pastası beyaz ve gümüş renkte güzel bir damask desene sahipti.)
Hemen Yorum Yaz