Cuss İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cuss İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cuss İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe Anlamı: Cuss, argo veya kaba dil kullanmak anlamına gelir.

  1. He cussed out his boss for giving him extra work. (Patronuna ekstra iş verdiği için küfretti.)
  2. She is always cussing when things don’t go her way. (İşler yolunda gitmediğinde her zaman küfür ediyor.)
  3. The coach was angry and started cussing at his players. (Antrenör sinirlendi ve oyuncularına küfür etmeye başladı.)
  4. My grandma hates it when people cuss around her. (Büyükannem etrafında insanlar küfür ettiğinde hoşlanmaz.)
  5. He got kicked out of the bar for cussing at the bartender. (Barmene küfür ettiği için bardan atıldı.)
  6. Cussing is not allowed in this household. (Bu evde küfür etmek yasaktır.)
  7. The comedian’s routine was full of cussing and offensive language. (Komedyenin rutini küfürler ve saldırgan dil ile doluydu.)
  8. He was so angry that he cussed at his car when it wouldn’t start. (Arabası çalışmadığında o kadar sinirlendi ki arabasına küfretti.)
  9. She had to apologize for cussing during the meeting. (Toplantıda küfür ettiği için özür dilemek zorunda kaldı.)
  10. I can’t stand it when people cuss in public. (İnsanların halka açık yerlerde küfür etmelerine dayanamıyorum.)
  11. He was known for cussing like a sailor. (Denizci gibi küfür ettiği biliniyordu.)
  12. She cussed out her ex-boyfriend when she ran into him at the grocery store. (Bakkalda eski erkek arkadaşıyla karşılaştığında ona küfretti.)
  13. The movie was filled with cussing and violence. (Film küfürler ve şiddetle doluydu.)
  14. He didn’t realize the microphone was on when he started cussing. (Küfür etmeye başladığında mikrofonun açık olduğunu fark etmedi.)
  15. Cussing is not an effective way to communicate your frustrations. (Küfür etmek, hayal kırıklığınızı iletmek için etkili bir yol değildir.)
  16. He was fired from his job for cussing at a customer. (Müşteriye küfür ettiği için işten kovuldu.)
  17. She couldn’t help but cuss when she stubbed her toe. (Ayak parmağına çarptığında küfür etmekten

kaçamadı.)
18. The parents were shocked when they heard their child cussing for the first time. (Çocuklarının ilk kez küfür ettiğini duyunca, ebeveynler şok oldular.)

  1. He used to cuss all the time when he was younger, but he’s grown out of it. (Gençken sürekli küfür ederdi, ama şimdi bunu aşmış durumda.)
  2. The teacher scolded the students for cussing in the classroom. (Öğretmen sınıfta küfür ettiği için öğrencilere azarladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.