Cursedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cursedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cursedly Nedir?


Cursedly, lanetlenmiş bir şekilde veya uğursuz bir şekilde anlamına gelen bir zarftır.

Örnek cümleler:

  1. The cursedly dark forest gave me the creeps. (Lanetli karanlık orman beni ürküttü.)
  2. She stared at me with a cursedly intense gaze. (Bana lanetli bir şekilde yoğun bir bakışla baktı.)
  3. The cursedly heavy rain caused flooding in the city. (Lanetli ağır yağmur şehirde sel felaketi yarattı.)
  4. He cursedly lost his keys on the way to work. (İşe giderken anahtarlarını lanetli bir şekilde kaybetti.)
  5. The cursedly hot weather made it impossible to go outside. (Lanetli sıcak hava dışarı çıkmayı imkansız hale getirdi.)
  6. She cursedly stumbled and fell down the stairs. (Lanetli bir şekilde tökezleyerek merdivenlerden düştü.)
  7. The cursedly slow internet connection made it hard to get any work done. (Lanetli yavaş internet bağlantısı iş yapmayı zorlaştırdı.)
  8. He cursedly missed the last train home. (Eve dönmenin son trenini lanetli bir şekilde kaçırdı.)
  9. The cursedly loud music kept me up all night. (Lanetli yüksek müzik beni tüm gece uyutmamıştı.)
  10. She cursedly tripped over a rock while hiking. (Yürüyüş yaparken bir kaya üzerine lanetli bir şekilde takıldı.)
  11. The cursedly long line at the grocery store made me late for my appointment. (Marketin lanetli uzun kuyruğu randevuma geç kalmama sebep oldu.)
  12. He cursedly forgot his wallet at home. (Cüzdanını lanetli bir şekilde evde unuttu.)
  13. The cursedly expensive car broke down on the highway. (Lanetli pahalı araba otoyolda bozuldu.)
  14. She cursedly spilled coffee on her new dress. (Yeni elbisesine lanetli bir şekilde kahve döktü.)
  15. The cursedly slippery road caused many accidents. (Kaygan yoldan dolayı birçok kaza meydana geldi.)
  16. He cursedly missed the winning shot in the basketball game. (Basketbol maçında galibiyet şansını lanetli bir şekilde kaçırdı.)
  17. The cursedly loud construction noise disturbed the entire neighborhood. (Lanetli yüksek inşaat gürültüsü tüm mahalleyi rahatsız etti.)
  18. She cursedly broke her phone screen just after getting it fixed. (Tamir ettirdikten hemen sonra telefon ekranını lanetli bir şekilde kırdı.)
  19. The cursedly early morning meeting ruined my sleep schedule. (Erken sabah toplantısı uyku düzenimi altüst etti.)
  20. He cursedly missed his flight due to a traffic jam. (Trafik sıkışıklığı nedeniyle uçağını lanetli

bir şekilde kaçırdı.)

Not: Lütfen dikkat edin, “cursedly” kelimesi oldukça nadir kullanılan bir kelimedir. Bu nedenle, örnek cümlelerin doğal bir şekilde kullanımı zor olabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.