Cursedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Cursedly Nedir?
Cursedly, lanetlenmiş bir şekilde veya uğursuz bir şekilde anlamına gelen bir zarftır.
Örnek cümleler:
- The cursedly dark forest gave me the creeps. (Lanetli karanlık orman beni ürküttü.)
- She stared at me with a cursedly intense gaze. (Bana lanetli bir şekilde yoğun bir bakışla baktı.)
- The cursedly heavy rain caused flooding in the city. (Lanetli ağır yağmur şehirde sel felaketi yarattı.)
- He cursedly lost his keys on the way to work. (İşe giderken anahtarlarını lanetli bir şekilde kaybetti.)
- The cursedly hot weather made it impossible to go outside. (Lanetli sıcak hava dışarı çıkmayı imkansız hale getirdi.)
- She cursedly stumbled and fell down the stairs. (Lanetli bir şekilde tökezleyerek merdivenlerden düştü.)
- The cursedly slow internet connection made it hard to get any work done. (Lanetli yavaş internet bağlantısı iş yapmayı zorlaştırdı.)
- He cursedly missed the last train home. (Eve dönmenin son trenini lanetli bir şekilde kaçırdı.)
- The cursedly loud music kept me up all night. (Lanetli yüksek müzik beni tüm gece uyutmamıştı.)
- She cursedly tripped over a rock while hiking. (Yürüyüş yaparken bir kaya üzerine lanetli bir şekilde takıldı.)
- The cursedly long line at the grocery store made me late for my appointment. (Marketin lanetli uzun kuyruğu randevuma geç kalmama sebep oldu.)
- He cursedly forgot his wallet at home. (Cüzdanını lanetli bir şekilde evde unuttu.)
- The cursedly expensive car broke down on the highway. (Lanetli pahalı araba otoyolda bozuldu.)
- She cursedly spilled coffee on her new dress. (Yeni elbisesine lanetli bir şekilde kahve döktü.)
- The cursedly slippery road caused many accidents. (Kaygan yoldan dolayı birçok kaza meydana geldi.)
- He cursedly missed the winning shot in the basketball game. (Basketbol maçında galibiyet şansını lanetli bir şekilde kaçırdı.)
- The cursedly loud construction noise disturbed the entire neighborhood. (Lanetli yüksek inşaat gürültüsü tüm mahalleyi rahatsız etti.)
- She cursedly broke her phone screen just after getting it fixed. (Tamir ettirdikten hemen sonra telefon ekranını lanetli bir şekilde kırdı.)
- The cursedly early morning meeting ruined my sleep schedule. (Erken sabah toplantısı uyku düzenimi altüst etti.)
- He cursedly missed his flight due to a traffic jam. (Trafik sıkışıklığı nedeniyle uçağını lanetli
bir şekilde kaçırdı.)
Not: Lütfen dikkat edin, “cursedly” kelimesi oldukça nadir kullanılan bir kelimedir. Bu nedenle, örnek cümlelerin doğal bir şekilde kullanımı zor olabilir.
Hemen Yorum Yaz