Cup İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cup İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cup (Bardak)

Cup, sıvı içecekleri veya yiyecekleri taşımak için kullanılan silindirik veya yuvarlak bir kap olarak tanımlanabilir.

Örnek Cümleler:

  1. I always drink my coffee in a cup. (Her zaman kahvemi bir bardakta içerim.)
  2. She filled the cup with cold water from the fridge. (Buzdolabından soğuk suyla bardağı doldurdu.)
  3. The children were playing with cups and saucers. (Çocuklar, bardaklar ve tabaklarla oynuyorlardı.)
  4. He won the cup in the national chess tournament. (Milli satranç turnuvasında kupayı kazandı.)
  5. Can you pass me the cup of sugar, please? (Lütfen bana şekerin olduğu bardağı uzatabilir misin?)
  6. The waiter brought me a cup of tea. (Garson bana bir fincan çay getirdi.)
  7. She sipped her coffee from the cup. (Kahvesini bardaktan yudumladı.)
  8. The players lifted the cup in celebration. (Oyuncular, kutlama için kupayı kaldırdılar.)
  9. He accidentally knocked the cup off the table. (Masadan bardağı kazara düşürdü.)
  10. She decorated the cupcakes with frosting. (Küçük kekleri kremayla süsledi.)
  11. The bartender poured a drink into the cup. (Barmen, içeceği bardağa doldurdu.)
  12. The kids built a tower out of plastic cups. (Çocuklar, plastik bardaklardan bir kule yaptılar.)
  13. He placed the cup of tea on the saucer. (Çay bardağını tabağın üzerine yerleştirdi.)
  14. I need to buy some new cups for the kitchen. (Mutfak için yeni bardaklar almam gerekiyor.)
  15. The team captain lifted the cup in triumph. (Takım kaptanı, zaferle kupayı kaldırdı.)
  16. She poured the hot cocoa into the cup. (Sıcak kakao bardağa döktü.)
  17. The cup was overflowing with milk. (Bardak, sütten taşıyordu.)
  18. He drank a cup of warm soup to soothe his sore throat. (Boğazını rahatlatmak için sıcak bir çorba içti.)
  19. She drank the last drop of water from the cup. (Bardağın son damlasına kadar suyu içti.)
  20. The souvenir shop sold cups with the city’s logo on them. (Hediyelik eşya dükkanı, şehrin logosuyla bardaklar satıyordu.)
  1. The baker measured the ingredients using a measuring cup. (Fırıncı, ölçü kabı kullanarak malzemeleri ölçtü.)
  2. The cup had a crack in it and was leaking. (Bardağın çatlak bir yeri vardı ve sızıyordu.)
  3. She drank her tea from a delicate porcelain cup. (Çayını narin bir porselen bardaktan içti.)
  4. He won the championship cup in a dramatic final game. (Heyecanlı bir final maçında şampiyonluk kupasını kazandı.)
  5. The children used cups to build sandcastles at the beach. (Çocuklar, plajda kumdan kaleler yapmak için bardakları kullandılar.)
  6. She filled the cup with ice cream and sprinkles. (Bardakta dondurma ve şekerlemelerle doldurdu.)
  7. The coffee cup left a ring on the wooden table. (Kahve bardağı, ahşap masada halka bıraktı.)
  8. He poured himself a cup of black coffee. (Kendine siyah bir kahve doldurdu.)
  9. The winner of the race was presented with a trophy cup. (Yarışın kazananına bir kupa kupası sunuldu.)
  10. She knocked over the cup of paint and made a mess. (Boya bardağını devirdi ve bir karmaşa yarattı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.