Cruelty İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cruelty İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cruelty (Zulüm, Acımasızlık) İle İlgili Cümleler

Cruelty, başka canlılara zarar vermek veya acı çektirmekle ilgili bir kavramdır. Aşağıda, “cruelty” kelimesinin cümle içinde kullanımına örnekler bulabilirsiniz:

  1. She was accused of cruelty to animals. (Hayvanlara zulmetmekle suçlandı.)
  2. The cruelty of war is often forgotten by those who haven’t experienced it. (Savaşın acımasızlığı, deneyimlememiş olanlar tarafından sıklıkla unutulur.)
  3. It’s an act of cruelty to keep a dog chained up all day. (Bir köpeği tüm gün zincirlemek acımasız bir davranıştır.)
  4. He was known for his cruelty towards his subordinates. (Astlarına karşı acımasızlığıyla tanınırdı.)
  5. The cruelty of the dictator’s regime knew no bounds. (Diktatörün rejiminin acımasızlığı sınırları tanımıyordu.)
  6. Animal cruelty is a serious issue that needs to be addressed. (Hayvanlara zulüm ciddi bir konudur ve ele alınması gerekmektedir.)
  7. The cruelty of slavery is a stain on humanity’s history. (Köleliğin acımasızlığı, insanlık tarihinin lekesidir.)
  8. The coach was accused of cruelty towards his players. (Antrenör, oyuncularına karşı acımasızlıkla suçlandı.)
  9. The cruelty of nature can be both beautiful and terrifying. (Doğanın acımasızlığı, hem güzel hem de korkutucu olabilir.)
  10. She couldn’t bear to watch the cruelty of the bullfight. (Boğa güreşinin acımasızlığını izlemekten dayanamadı.)
  11. The cruelty of poverty is often overlooked by those who have never experienced it. (Fakirliğin acımasızlığı, deneyimlememiş olanlar tarafından sıklıkla göz ardı edilir.)
  12. The cruelty of the experiment on the animals was shocking. (Hayvanlar üzerinde yapılan deneyin acımasızlığı şoke ediciydi.)
  13. He showed no mercy and his cruelty knew no bounds. (Merhamet göstermedi ve acımasızlığı sınırları tanımıyordu.)
  14. The cruelty of the dictator’s regime was exposed by the media. (Diktatörün rejiminin acımasızlığı, medya tarafından ortaya çıkarıldı.)
  15. The cruelty of the punishment was disproportionate to the crime. (Cezanın acımasızlığı, suça orantısızdı.)
  16. The cruelty of the kidnappers was unimaginable. (Kaçıranların acımasızlığı hayal edilemezdi.)
  17. The cruelty of the bullfighting industry is causing outrage among animal rights activists. (Boğa güreşi endüstrisinin acımasızlığı, hayvan hakları aktivistleri arasında öfkeye neden oluyor.)
  1. The teacher’s cruelty towards the students was reported to the principal. (Öğretmenin öğrencilere karşı acımasızlığı müdüre bildirildi.)
  2. The cruelty of the dictator’s regime led to a revolution. (Diktatörün rejiminin acımasızlığı bir devrime yol açtı.)
  3. The cruelty of the captors was unbearable for the hostages. (Rehineler için kaçıranların acımasızlığı dayanılmazdı.)

Bu cümlelerde, “cruelty” kelimesi genellikle bir kişi veya gruba karşı yapılan acımasız eylemleri ifade etmek için kullanılmaktadır. Özellikle hayvanlara karşı yapılan zulüm ve kölelik dönemleri gibi insanlık tarihindeki bazı acımasız uygulamalar sıklıkla “cruelty” kelimesiyle tanımlanmaktadır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.