Crown İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crown İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crown

Crown, İngilizce’de “taç” anlamına gelir. Aşağıda crown kelimesinin örnek cümlelerini ve Türkçe karşılıklarını bulabilirsiniz:

  1. The queen wore a golden crown on her head. (Kraliçe başında altın bir taç takıyordu.)
  2. The winner of the competition was crowned with a laurel wreath. (Yarışmanın kazananı bir defne yaprağı çelengi ile taçlandırıldı.)
  3. The crown jewels are kept in the Tower of London. (Taç mücevherleri Londra Kalesi’nde saklanır.)
  4. The king’s crown was stolen from the palace. (Kralın tahtı saraydan çalındı.)
  5. The dentist put a crown on my broken tooth. (Diş hekimi kırık dişime bir kaplama yaptı.)
  6. The royal family’s crest includes a crown. (Kraliyet ailesinin arması bir taç içerir.)
  7. The prince will inherit the crown when the king dies. (Prens, kral öldüğünde tahtı devralacak.)
  8. The restaurant is famous for its crown roast of lamb. (Restoran, kuzu tacı kızartması ile ünlüdür.)
  9. The queen’s coronation was held in Westminster Abbey. (Kraliçenin taç giyme töreni Westminster Manastırı’nda yapıldı.)
  10. The statue of the goddess was adorned with a crown of flowers. (Tanrıça heykeli çiçek tacıyla süslendi.)
  11. The winning horse at the race was awarded a crown of roses. (Yarıştaki kazanan at gül tacı ile ödüllendirildi.)
  12. The king’s crown was studded with precious gems. (Kralın tahtı değerli taşlarla süslüydü.)
  13. The princess wore a diamond-studded crown at the ball. (Prenses baloda elmaslı bir taç taktı.)
  14. The queen’s crown was too heavy to wear for a long time. (Kraliçenin tahtı uzun süre takacak kadar ağırdı.)
  15. The crown prince is next in line for the throne. (Tahtın bir sonraki varisi taç prensidir.)
  16. The movie tells the story of a thief who steals a crown from a museum. (Film, müzeden bir taç çalan bir hırsızın hikayesini anlatıyor.)
  17. The championship team was crowned with a trophy. (Şampiyonluk takımı bir kupayla taçlandırıldı.)
  18. The king’s crown was a symbol of his power and authority. (Kralın tahtı gücü ve otoritesinin bir sembolüydü.)
  19. The bride wore a beautiful crown of flowers in her hair. (Gelin saçında güzel bir çiçek tacı taktı.)
  20. The queen’s crown was on display at the museum for a limited time. (Kraliçenin tahtı müzede sınırlı bir süre için sergilendi.)
  1. The gold crown on the statue’s head sparkled in the sunlight. (Heykelin başındaki altın taç güneşte parıldadı.)
  2. The prince looked regal wearing his father’s crown. (Prens babasının tahtını takarak asil görünüyordu.)
  3. The dentist recommended a crown to protect the damaged tooth. (Diş hekimi hasarlı dişi korumak için bir kaplama önerdi.)
  4. The king’s crown was passed down through generations of rulers. (Kralın tahtı, yöneticilerin nesilleri boyunca aktarıldı.)
  5. The queen was dethroned and her crown was taken away. (Kraliçenin tahtı alındı ve tahtı ondan alındı.)
  6. The crown prince was trained from a young age to become a great ruler. (Taç prens küçük yaşlardan itibaren büyük bir yönetici olmak için eğitildi.)
  7. The royal family wore matching crowns at the ceremonial event. (Kraliyet ailesi seremonik etkinlikte eşleşen taçlar taktı.)
  8. The ancient king’s crown was discovered during an archaeological dig. (Antik kralın tahtı bir arkeolojik kazı sırasında keşfedildi.)
  9. The thief was caught and the stolen crown was returned to the museum. (Hırsız yakalandı ve çalınan tahtı müzeye geri verildi.)
  10. The princess was gifted a beautiful crown by her parents for her birthday. (Prenses doğum günü için ebeveynleri tarafından güzel bir taç hediye edildi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.