Crossly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crossly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crossly

Crossly kelimesi Türkçe’de “çaprazca” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. She looked at him crossly and walked away. (O, ona çapraz bakışlarla baktı ve uzaklaştı.)
  2. The two roads crossly intersected at the middle of the city. (İki yol şehrin ortasında çapraz kesişti.)
  3. The teacher looked crossly at the student who was talking in the class. (Öğrenci sınıfta konuşan öğrenciye çaprazca baktı.)
  4. The dog barked crossly at the strangers entering the house. (Eve giren yabancılara köpek çaprazca havladı.)
  5. She crossed her arms crossly and waited for her turn. (Kollarını çapraz yaparak bekledi.)
  6. He answered her question crossly and rudely. (Sorusuna çapraz ve kaba bir şekilde cevap verdi.)
  7. The two wires were crossly tangled together. (İki tel çapraz şekilde birbirine dolandı.)
  8. He looked crossly at the mess in the room. (Oda dağınıklığına çaprazca baktı.)
  9. She crossed her legs crossly and leaned back on the chair. (Bacaklarını çapraz yaparak sandalyede geriye yaslandı.)
  10. The driver honked crossly at the car in front of him. (Önündeki arabaya çaprazca korna çaldı.)
  11. She spoke crossly to her brother for breaking her favorite vase. (En sevdiği vazosunu kırdığı için kardeşine çaprazca konuştu.)
  12. The workers were crossing the busy street crossly. (Çalışanlar meşgul caddeden çapraz geçiyorlardı.)
  13. She looked at her reflection in the mirror crossly. (Aynada kendine çaprazca baktı.)
  14. The cat hissed crossly at the toy mouse. (Kedi oyuncak fareye çaprazca tısladı.)
  15. The couple argued crossly about their different opinions. (Çift farklı görüşleri nedeniyle çaprazca tartıştı.)
  16. He crossed his arms crossly and refused to talk to her. (Kollarını çapraz yaparak onunla konuşmayı reddetti.)
  17. The baby crossed his legs crossly while sitting on the floor. (Yerde otururken bebeği bacaklarını çaprazladı.)
  18. She crossed the finish line crossly, knowing she had come last. (Sonuncu geldiğini bilerek finiş çizgisini çapraz geçti.)
  19. The boy crossed his fingers crossly, hoping for good luck. (İyi şans umuduyla parmaklarını çaprazladı.)
  20. The employee crossed out the mistake crossly and wrote the correct word. (Hatasını çaprazladı ve doğru kelimeyi yazdı.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. She looked at him crossly and walked away. (O, ona çapraz bakışlarla baktı ve uzaklaştı.) – Kızgın bir şekilde baktı ve uzaklaştı.
  2. The two roads crossly intersected at the middle of the city. (İki yol şehrin ortasında çapraz kesişti.) – İki yol şehrin ortasında çapraz şekilde kesişti.
  3. The teacher looked crossly at the student who was talking in the class. (Öğrenci sınıfta konuşan öğrenciye çaprazca baktı.) – Öğretmen, sınıfta konuşan öğrenciye kızgın bir şekilde baktı.
  4. The dog barked crossly at the strangers entering the house. (Eve giren yabancılara köpek çaprazca havladı.) – Eve giren yabancılara köpek kızgın bir şekilde havladı.
  5. She crossed her arms crossly and waited for her turn. (Kollarını çapraz yaparak bekledi.) – Kollarını çapraz yaparak sırasını bekledi.
  6. He answered her question crossly and rudely. (Sorusuna çapraz ve kaba bir şekilde cevap verdi.) – Sorusuna kızgın ve kaba bir şekilde cevap verdi.
  7. The two wires were crossly tangled together. (İki tel çapraz şekilde birbirine dolandı.) – İki tel birbirine çapraz şekilde dolandı.
  8. He looked crossly at the mess in the room. (Oda dağınıklığına çaprazca baktı.) – Oda dağınıklığına kızgın bir şekilde baktı.
  9. She crossed her legs crossly and leaned back on the chair. (Bacaklarını çapraz yaparak sandalyede geriye yaslandı.) – Bacaklarını çapraz yaparak sandalyede geriye yaslandı.
  10. The driver honked crossly at the car in front of him. (Önündeki arabaya çaprazca korna çaldı.) – Önündeki arabaya kızgın bir şekilde korna çaldı.
  11. She spoke crossly to her brother for breaking her favorite vase. (En sevdiği vazosunu kırdığı için kardeşine çaprazca konuştu.) – En sevdiği vazosunu kırdığı için kardeşine kızgın bir şekilde konuştu.
  12. The workers were crossing the busy street crossly. (Çalışanlar meşgul caddeden çapraz geçiyorlardı.) – İşçiler meşgul caddeden kızgın bir şekilde geçiyordu.
  13. She looked at her reflection in the mirror crossly. (Aynada kendine çaprazca baktı.) – Aynada kendine kızgın bir şekilde baktı.
  14. The cat hissed crossly at the toy mouse. (Kedi oyuncak fareye çaprazca tısladı.) – Kedi oyuncak fareye kızgın bir şekilde

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.