Crossly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Crossly
Crossly kelimesi Türkçe’de “çaprazca” anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
- She looked at him crossly and walked away. (O, ona çapraz bakışlarla baktı ve uzaklaştı.)
- The two roads crossly intersected at the middle of the city. (İki yol şehrin ortasında çapraz kesişti.)
- The teacher looked crossly at the student who was talking in the class. (Öğrenci sınıfta konuşan öğrenciye çaprazca baktı.)
- The dog barked crossly at the strangers entering the house. (Eve giren yabancılara köpek çaprazca havladı.)
- She crossed her arms crossly and waited for her turn. (Kollarını çapraz yaparak bekledi.)
- He answered her question crossly and rudely. (Sorusuna çapraz ve kaba bir şekilde cevap verdi.)
- The two wires were crossly tangled together. (İki tel çapraz şekilde birbirine dolandı.)
- He looked crossly at the mess in the room. (Oda dağınıklığına çaprazca baktı.)
- She crossed her legs crossly and leaned back on the chair. (Bacaklarını çapraz yaparak sandalyede geriye yaslandı.)
- The driver honked crossly at the car in front of him. (Önündeki arabaya çaprazca korna çaldı.)
- She spoke crossly to her brother for breaking her favorite vase. (En sevdiği vazosunu kırdığı için kardeşine çaprazca konuştu.)
- The workers were crossing the busy street crossly. (Çalışanlar meşgul caddeden çapraz geçiyorlardı.)
- She looked at her reflection in the mirror crossly. (Aynada kendine çaprazca baktı.)
- The cat hissed crossly at the toy mouse. (Kedi oyuncak fareye çaprazca tısladı.)
- The couple argued crossly about their different opinions. (Çift farklı görüşleri nedeniyle çaprazca tartıştı.)
- He crossed his arms crossly and refused to talk to her. (Kollarını çapraz yaparak onunla konuşmayı reddetti.)
- The baby crossed his legs crossly while sitting on the floor. (Yerde otururken bebeği bacaklarını çaprazladı.)
- She crossed the finish line crossly, knowing she had come last. (Sonuncu geldiğini bilerek finiş çizgisini çapraz geçti.)
- The boy crossed his fingers crossly, hoping for good luck. (İyi şans umuduyla parmaklarını çaprazladı.)
- The employee crossed out the mistake crossly and wrote the correct word. (Hatasını çaprazladı ve doğru kelimeyi yazdı.)
Türkçe Karşılıkları:
- She looked at him crossly and walked away. (O, ona çapraz bakışlarla baktı ve uzaklaştı.) – Kızgın bir şekilde baktı ve uzaklaştı.
- The two roads crossly intersected at the middle of the city. (İki yol şehrin ortasında çapraz kesişti.) – İki yol şehrin ortasında çapraz şekilde kesişti.
- The teacher looked crossly at the student who was talking in the class. (Öğrenci sınıfta konuşan öğrenciye çaprazca baktı.) – Öğretmen, sınıfta konuşan öğrenciye kızgın bir şekilde baktı.
- The dog barked crossly at the strangers entering the house. (Eve giren yabancılara köpek çaprazca havladı.) – Eve giren yabancılara köpek kızgın bir şekilde havladı.
- She crossed her arms crossly and waited for her turn. (Kollarını çapraz yaparak bekledi.) – Kollarını çapraz yaparak sırasını bekledi.
- He answered her question crossly and rudely. (Sorusuna çapraz ve kaba bir şekilde cevap verdi.) – Sorusuna kızgın ve kaba bir şekilde cevap verdi.
- The two wires were crossly tangled together. (İki tel çapraz şekilde birbirine dolandı.) – İki tel birbirine çapraz şekilde dolandı.
- He looked crossly at the mess in the room. (Oda dağınıklığına çaprazca baktı.) – Oda dağınıklığına kızgın bir şekilde baktı.
- She crossed her legs crossly and leaned back on the chair. (Bacaklarını çapraz yaparak sandalyede geriye yaslandı.) – Bacaklarını çapraz yaparak sandalyede geriye yaslandı.
- The driver honked crossly at the car in front of him. (Önündeki arabaya çaprazca korna çaldı.) – Önündeki arabaya kızgın bir şekilde korna çaldı.
- She spoke crossly to her brother for breaking her favorite vase. (En sevdiği vazosunu kırdığı için kardeşine çaprazca konuştu.) – En sevdiği vazosunu kırdığı için kardeşine kızgın bir şekilde konuştu.
- The workers were crossing the busy street crossly. (Çalışanlar meşgul caddeden çapraz geçiyorlardı.) – İşçiler meşgul caddeden kızgın bir şekilde geçiyordu.
- She looked at her reflection in the mirror crossly. (Aynada kendine çaprazca baktı.) – Aynada kendine kızgın bir şekilde baktı.
- The cat hissed crossly at the toy mouse. (Kedi oyuncak fareye çaprazca tısladı.) – Kedi oyuncak fareye kızgın bir şekilde
Hemen Yorum Yaz