Craziness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Craziness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Craziness (delilik, çılgınlık) İle İlgili Örnek Cümleler:

  1. She had a moment of craziness and dyed her hair green. (Çılgınlık anında saçlarını yeşil boyattı.)
  2. The craziness of the party lasted until dawn. (Partinin çılgınlığı sabaha kadar sürdü.)
  3. His craziness led him to jump off the roof. (Deliliği onu çatıdan atlamaya götürdü.)
  4. The idea was born out of pure craziness. (Fikir saf çılgınlıktan doğdu.)
  5. Her craziness made her an entertaining person. (Deliliği onu eğlenceli biri yaptı.)
  6. The craziness of the situation made everyone laugh. (Durumun çılgınlığı herkesi güldürdü.)
  7. He was diagnosed with craziness and put in a mental institution. (Delilik teşhisi kondu ve bir akıl hastanesine yerleştirildi.)
  8. The craziness of the driver caused the accident. (Sürücünün çılgınlığı kazaya neden oldu.)
  9. Her craziness was contagious and soon everyone joined in. (Deliliği bulaşıcıydı ve kısa sürede herkes katıldı.)
  10. The craziness of the rollercoaster ride scared her. (Lunapark treninin çılgınlığı onu korkuttu.)
  11. The craziness of the weather made it difficult to plan anything. (Hava durumunun çılgınlığı herhangi bir şey planlamayı zorlaştırdı.)
  12. His craziness was often mistaken for brilliance. (Onun deliliği sıklıkla parlaklıkla karıştırılırdı.)
  13. The craziness of the concert was unforgettable. (Konserin çılgınlığı unutulmazdı.)
  14. She laughed at the craziness of the situation. (Durumun çılgınlığına güldü.)
  15. The craziness of the road trip made it the best vacation ever. (Yolculuğun çılgınlığı onu en iyi tatil yapmıştı.)
  16. His craziness was a result of years of drug abuse. (Onun deliliği yıllarca uyuşturucu kullanımının sonucuydu.)
  17. The craziness of the stock market made investors nervous. (Hisse senedi piyasasının çılgınlığı yatırımcıları tedirgin etti.)
  18. Her craziness was a cover for her insecurities. (Deliliği, güvensizliğinin bir örtüsüydü.)
  19. The craziness of the cat made everyone laugh. (Kedinin çılgınlığı herkesi güldürdü.)
  20. He realized the craziness of his decision and quickly changed his mind. (Kararının çılgınlığını fark etti ve hızla fikrini değiştirdi.)
  1. The craziness of the storm caused widespread damage. (Fırtınanın çılgınlığı geniş çapta hasara neden oldu.)
  2. She had a moment of craziness and impulsively booked a one-way ticket to a random destination. (Bir anlık çılgınlığı vardı ve ani bir kararla rastgele bir yere tek yönlü biletle gitmeye karar verdi.)
  3. His craziness made him the life of the party. (Onun deliliği partinin canlılığı oldu.)
  4. The craziness of the situation was overwhelming and she didn’t know what to do. (Durumun çılgınlığı eziciydi ve ne yapacağını bilmiyordu.)
  5. The craziness of the car chase left everyone in shock. (Araba kovalamacasının çılgınlığı herkesi şaşırttı.)
  6. His craziness was a result of a traumatic childhood experience. (Onun deliliği travmatik bir çocukluk deneyiminin sonucuydu.)
  7. The craziness of the party made her regret not staying home. (Partinin çılgınlığı evde kalmadığına pişman etti.)
  8. The craziness of the situation made it hard to keep a straight face. (Durumun çılgınlığı düz bir yüz ifadesini korumayı zorlaştırdı.)
  9. His craziness was seen as a sign of genius by some. (Onun deliliği bazıları tarafından bir dahilik işareti olarak görüldü.)
  10. The craziness of the idea was what made it so exciting. (Fikrin çılgınlığı onu bu kadar heyecanlı yapan şeydi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.