Courtly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Courtly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Courtly Nedir?


Courtly kelimesi Türkçe dilinde “saray” veya “saraylara özgü” anlamlarına gelmektedir. Ayrıca “saygılı”, “nazik” ve “edebi” anlamlarında da kullanılmaktadır.

Örnek Cümleler:


1. The courtly life was full of luxury and extravagance. (Saray hayatı lüks ve savurganlıkla doluydu.)
2. He had a courtly demeanor and always spoke politely. (O, saygılı bir tavır sergiliyor ve her zaman nazikçe konuşuyordu.)
3. The courtly ladies were always impeccably dressed. (Saray hanımları her zaman kusursuz bir şekilde giyiniyorlardı.)
4. The king’s courtly mannerisms were the envy of all his subjects. (Kralın saygılı tavırları, tüm halkının kıskançlıkla baktığı bir şeydi.)
5. The courtly love of medieval times was often expressed through poetry and song. (Ortaçağın saygılı aşkı, genellikle şiir ve şarkılarla ifade edilirdi.)
6. The courtly dancers performed a graceful waltz. (Saygılı dansçılar zarif bir vals yapmışlardı.)
7. The courtly knights were known for their chivalry and honor. (Saygılı şövalyeler, şövalyelik ve onur konusunda ünlüydüler.)
8. The courtly romance novels were popular among the nobility. (Saygılı romantik romanlar, soylular arasında popülerdi.)
9. The courtly etiquette required a strict adherence to certain rules. (Saygılı etiket, belli kurallara sıkı sıkıya uymayı gerektirirdi.)
10. The courtly musician played a beautiful sonata on his violin. (Saygılı müzisyen, kemanında güzel bir sonat çalmıştı.)
11. The courtly feast was a lavish affair with exotic dishes and fine wine. (Saygılı ziyafet, egzotik yemekler ve kaliteli şaraplarla zengin bir etkinlikti.)
12. The courtly language used by the nobles was very formal and polite. (Soylular tarafından kullanılan saygılı dil, çok resmi ve nazikti.)
13. The courtly painter captured the elegance and beauty of the royal family. (Saygılı ressam, kraliyet ailesinin zarafet ve güzelliğini yakalamıştı.)
14. The courtly drama was filled with intrigue and betrayal. (Saygılı drama, entrika ve ihanetle doluydu.)
15. The courtly architecture of the palace was breathtaking. (Sarayın saygılı mimarisi nefes kesiciydi.)
16. The courtly procession made its way through the crowded streets. (Saygılı geçit töreni, kalabalık sokaklardan geçiyordu.)
17. The courtly diplomacy was crucial in maintaining peaceful relations between kingdoms. (Saygılı diplomasi, krallıklar arasında barışçıl ilişkilerin kor

  1. The courtly fashion of the time involved elaborate and ornate clothing. (O dönemin saygılı modası, süslü ve işlemeli kıyafetleri içeriyordu.)
  2. The courtly gossip was the talk of the town. (Saygılı dedikodular, kasabanın konusu olmuştu.)
  3. The courtly education of the young princes and princesses included lessons in manners, languages, and music. (Genç prenslerin ve prenseslerin saygılı eğitimi, davranışlar, diller ve müzik derslerini içeriyordu.)

Türkçe Karşılıklar:


1. lüks ve savurganlıkla dolu
2. saygılı bir tavır sergiliyor ve her zaman nazikçe konuşuyordu
3. her zaman kusursuz bir şekilde giyiniyorlardı
4. tüm halkının kıskançlıkla baktığı bir şeydi
5. genellikle şiir ve şarkılarla ifade edilirdi
6. zarif bir vals yapmışlardı
7. şövalyelik ve onur konusunda ünlüydüler
8. soylular arasında popülerdi
9. belli kurallara sıkı sıkıya uymayı gerektirirdi
10. kemanında güzel bir sonat çalmıştı
11. egzotik yemekler ve kaliteli şaraplarla zengin bir etkinlikti
12. çok resmi ve nazikti
13. kraliyet ailesinin zarafet ve güzelliğini yakalamıştı
14. entrika ve ihanetle doluydu
15. nefes kesiciydi
16. kalabalık sokaklardan geçiyordu
17. krallıklar arasında barışçıl ilişkilerin korunması açısından hayati önem taşıyordu
18. süslü ve işlemeli kıyafetleri içeriyordu
19. kasabanın konusu olmuştu
20. davranışlar, diller ve müzik derslerini içeriyordu.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.