Cook İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cook İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cook

Cook, yemek pişirmek anlamına gelen bir fiildir. Bir kişinin yemeği pişirmesi veya yemek yapması için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. My mother cooks delicious food. (Annem lezzetli yemekler pişirir.)
  2. I can’t cook to save my life. (Hayatımı kurtarmak için yemek yapamam.)
  3. He is a professional cook. (O, bir profesyonel aşçıdır.)
  4. Can you cook pasta? (Makarna yapabilir misin?)
  5. Cooking is my passion. (Yemek yapmak benim tutkum.)
  6. She cooked a three-course meal. (O, üçlü bir yemek pişirdi.)
  7. My grandmother taught me how to cook. (Büyükannem bana yemek yapmayı öğretti.)
  8. Cooking requires patience and skill. (Yemek yapmak sabır ve beceri gerektirir.)
  9. I like to cook for my friends. (Arkadaşlarıma yemek yapmaktan hoşlanırım.)
  10. He cooked the chicken perfectly. (Tavuğu mükemmel şekilde pişirdi.)
  11. I need to go to the store to buy some cooking ingredients. (Yemek yapmak için bazı malzemeleri satın almak için mağazaya gitmem gerekiyor.)
  12. Cooking can be a fun and creative activity. (Yemek yapmak eğlenceli ve yaratıcı bir aktivite olabilir.)
  13. I watched a cooking show on TV last night. (Dün gece televizyonda bir yemek pişirme programı izledim.)
  14. My brother likes to cook on the grill. (Erkek kardeşim ızgarada yemek yapmaktan hoşlanır.)
  15. She cooked a vegetarian meal for her guests. (Misafirleri için vejetaryen bir yemek pişirdi.)
  16. I’m not in the mood to cook tonight. (Bu akşam yemek yapmaya canımın hiçbir şekilde isteği yok.)
  17. He learned to cook while he was in college. (Üniversiteye giderken yemek yapmayı öğrendi.)
  18. Cooking can be a relaxing activity after a long day. (Uzun bir günün ardından yemek yapmak rahatlatıcı bir aktivite olabilir.)
  19. She cooked a special meal for their anniversary. (Yıl dönümleri için özel bir yemek pişirdi.)
  20. My friend and I like to cook together on weekends. (Arkadaşım ve ben hafta sonları birlikte yemek yapmaktan hoşlanırız.)
  1. The aroma of the cooking food filled the house. (Pişen yemeğin aroması evi doldurdu.)
  2. Cooking for a large family can be a challenge. (Büyük bir aile için yemek yapmak zor olabilir.)
  3. He likes to experiment with different spices when cooking. (Yemek yaparken farklı baharatlarla denemekten hoşlanır.)
  4. She cooked a traditional dish from her hometown. (Memleketinden geleneksel bir yemek pişirdi.)
  5. The restaurant is known for its expertly cooked seafood. (Restoran, uzmanca pişirilen deniz ürünleriyle tanınıyor.)
  6. He uses a slow cooker to make tender meat dishes. (Hassas et yemekleri yapmak için yavaş pişirici kullanır.)
  7. I prefer cooking with fresh ingredients rather than canned or frozen. (Konserve veya dondurulmuş yerine taze malzemelerle yemek yapmayı tercih ederim.)
  8. She is taking cooking classes to improve her skills. (Becerilerini geliştirmek için yemek pişirme sınıflarına katılıyor.)
  9. Cooking together can be a great way to bond with family and friends. (Birlikte yemek yapmak, aile ve arkadaşlarla bağ kurmanın harika bir yolu olabilir.)
  10. He enjoys cooking Italian cuisine. (İtalyan mutfağı yapmaktan hoşlanır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.