Tease İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tease İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tease Nedir?

Tease, kelime anlamı olarak alay etmek, boğazlamak, eğlendirmek anlamlarına gelir. İngilizce’de ise bu kelime, başkalarını gıdıklayarak veya alay ederek eğlendirmek veya sinirlendirmek anlamında kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. Don’t tease your little sister, she’s too young to understand your jokes. (Küçük kız kardeşini alay etme, şakalarını anlamak için çok küçük.)
  2. The boys like to tease the new student, but they should be friendly to him. (Erkekler, yeni öğrenciyi alay etmekten hoşlanırlar, ama ona dostça davranmalılar.)
  3. She teased her hair to give it more volume. (Saçlarına hacim vermek için saçlarını düzdü.)
  4. He teased the dog with a treat, but then gave it to him. (Köpeği bir ödülle alay etti, ama sonra ona verdi.)
  5. The comedian likes to tease the audience with his jokes. (Komedyen, şakalarıyla izleyiciyi eğlendirmeyi sever.)
  6. Stop teasing me! I don’t find it funny. (Benimle dalga geçmeyi bırak! Bunu eğlenceli bulmuyorum.)
  7. She always teases him about his height, but he doesn’t mind. (Her zaman onun boyu hakkında alay eder, ama o umursamaz.)
  8. The children teased the cat by dangling a toy in front of it. (Çocuklar, onun önünde bir oyuncak sallayarak kediyi kışkırttılar.)
  9. He teased her with a flirtatious smile. (O, flörtöz bir gülümsemeyle onu aldatıyordu.)
  10. She teased him by pretending to forget his name. (Onun adını unuttuğunu taklit ederek onunla alay etti.)
  11. The little girl likes to tease her grandmother by hiding her glasses. (Küçük kız büyükannesini gözlüklerini saklayarak kızdırmayı sever.)
  12. He teased her by saying that he had a surprise for her, but wouldn’t tell her what it was. (Ona bir sürprizi olduğunu söyleyerek onunla alay etti, ama ne olduğunu söylemedi.)
  13. She teased him by pretending to be interested in another man. (Başka bir erkeğe ilgi göstererek onunla alay etti.)
  14. The boys teased each other by making funny faces. (Erkekler, birbirlerine komik yüzler yaparak birbirlerini alaya aldılar.)
  15. She teased him by playfully hitting him on the arm. (O, onu oynayarak koluna vurarak alay etti.)
  16. The cat likes to tease the mouse by pretending to ignore it. (Kedi, onu görmezden gelerek faresiyle alay etmeyi sever.)
  17. He teased her by whispering something in her ear, but then pulling away. (Kulağına

bir şeyler fısıldayarak onunla alay etti, ama sonra uzaklaştı.)
18. The older brother teased his younger sister by stealing her favorite toy. (Büyük erkek kardeş, küçük kız kardeşinin en sevdiği oyuncakını çalarak onunla alay etti.)

  1. She teased him by pretending to not know the answer to a question he asked. (Ona sorduğu bir sorunun cevabını bilmediğini taklit ederek onunla alay etti.)
  2. The kids like to tease their teacher by asking silly questions. (Çocuklar, aptalca sorular sorarak öğretmenleriyle alay etmekten hoşlanırlar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.