Contribute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contribute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contribute

Contribute, katkıda bulunmak anlamına gelir. Bu kelime bir kişinin, organizasyonun veya proje için katkıda bulunmak, yardımcı olmak, desteklemek, finanse etmek veya fikirler sunmak gibi anlamlara gelir.

Örnek cümleler:

1. I want to contribute to the charity organization. (Hayır kurumuna katkıda bulunmak istiyorum.)
2. She contributes a lot of her time to volunteering. (Gönüllülüğe çok zaman ayırıyor.)
3. He contributed a chapter to the book. (Kitaba bir bölüm katkıda bulundu.)
4. They all contributed to the success of the project. (Hepsi proje başarısına katkıda bulundular.)
5. We should all contribute to protect the environment. (Çevreyi korumak için hepsi katkıda bulunmalıyız.)
6. The company contributed a large sum of money to the charity. (Şirket hayır kurumuna büyük bir para bağışladı.)
7. She contributed her expertise to the team. (Takıma uzmanlığını kattı.)
8. The new employee contributed fresh ideas to the project. (Yeni çalışan projeye yeni fikirler getirdi.)
9. They contributed to the discussion with their valuable opinions. (Değerli görüşleriyle tartışmaya katkıda bulundular.)
10. He contributed to the research with his groundbreaking findings. (Yenilikçi bulgularıyla araştırmaya katkıda bulundu.)
11. We should all contribute to the education of the underprivileged. (Azınlıkların eğitimine hepsi katkıda bulunmalıyız.)
12. The artist contributed a painting to the art exhibition. (Sanatçı sergiye bir tablo kattı.)
13. She contributed to the team’s success by working hard. (Sıkı çalışarak takımın başarısına katkıda bulundu.)
14. They contributed their time and effort to organize the event. (Etkinliği düzenlemek için zaman ve çaba harcadılar.)
15. He contributed to the company’s growth by expanding its market. (Pazarı genişleterek şirketin büyümesine katkıda bulundu.)
16. We should all contribute to the fight against poverty. (Yoksullukla mücadeleye hepsi katkıda bulunmalıyız.)
17. The government contributed funds to the healthcare system. (Sağlık sistemi için hükümet fon sağladı.)
18. She contributed to the team’s morale by being supportive. (Destekleyerek takımın moraline katkıda bulundu.)
19. They all contributed to the development of the new product. (Yeni ürünün gelişimine hepsi katkıda bulundular.)
20. He contributed to the community by volunteering for the local organization. (Yerel örgüt için gönüllü olarak topluma katkıda bulundu.)

21. The company encouraged its employees to contribute to the company’s social responsibility initiatives. (Şirket çalışanlarını sosyal sorumluluk projelerine katkıda bulunmaya teşvik etti.)
22. She contributed to the team’s success by taking on a leadership role. (Liderlik rolünü üstlenerek takımın başarısına katkıda bulundu.)
23. They all contributed to the renovation of the community center. (Toplum merkezinin yenilenmesine hepsi katkıda bulundular.)
24. He contributed to the team’s creativity by thinking outside the box. (Alışılmışın dışında düşünerek takımın yaratıcılığına katkıda bulundu.)
25. We should all contribute to the promotion of diversity and inclusion. (Çeşitliliğin ve dahil etmenin desteklenmesine hepsi katkıda bulunmalıyız.)
26. The scientist contributed to the field with her groundbreaking research. (Yenilikçi araştırmasıyla alana katkıda bulundu.)
27. She contributed to the company’s success by improving the efficiency of its processes. (Süreçlerin verimliliğini artırarak şirketin başarısına katkıda bulundu.)
28. They contributed to the conference with their insightful presentations. (Görüş açısı yüksek sunumlarıyla konferansa katkıda bulundular.)
29. He contributed to the team’s harmony by resolving conflicts. (Çatışmaları çözerek takımın uyumuna katkıda bulundu.)
30. We should all contribute to the preservation of cultural heritage. (Kültürel mirasın korunmasına hepsi katkıda bulunmalıyız.)