Contradiction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contradiction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contradiction Nedir?

Contradiction, birbirini tutmayan ya da çelişen fikir, ifade veya durumları ifade eden bir kelime olarak kullanılır. İki ya da daha fazla şeyin birbirini desteklemediği, anlamları çeliştiği durumlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. Contradiction: His words and his actions are in contradiction with each other. (Söyledikleri ile yaptıkları birbirine zıttır.)
  2. Contradiction: The politician’s behavior is a contradiction of his stated values. (Politikacının davranışları söylediği değerlerle çelişiyor.)
  3. Contradiction: The study’s findings are in contradiction to what was previously believed. (Araştırmanın bulguları önceden inanılanlarla çelişmektedir.)
  4. Contradiction: There is a contradiction between what she says and what she does. (Söyledikleriyle yaptıkları arasında bir çelişki var.)
  5. Contradiction: The movie’s plot was full of contradictions and inconsistencies. (Filmin senaryosu birbirine zıt ve tutarsızdı.)
  6. Contradiction: His testimony was full of contradictions and was therefore not very credible. (Tanıklığı birçok çelişki içeriyordu ve bu nedenle çok inandırıcı değildi.)
  7. Contradiction: The company’s mission statement was in contradiction with its actual practices. (Şirketin misyon açıklaması gerçek uygulamalarıyla çelişiyordu.)
  8. Contradiction: The witness’s testimony was filled with contradictions and inconsistencies. (Tanığın ifadesi birçok çelişki ve tutarsızlıkla doluydu.)
  9. Contradiction: The artist’s work was full of contradictions and paradoxes. (Sanatçının eseri birçok çelişki ve paradokslarla doluydu.)
  10. Contradiction: The defendant’s alibi was in contradiction with the evidence presented. (Sanığın alibisi sunulan kanıtlarla çelişiyordu.)
  11. Contradiction: The company’s actions were in contradiction to its stated values. (Şirketin eylemleri, açıklanan değerlerle çelişki içindeydi.)
  12. Contradiction: The student’s answer was a contradiction of the teacher’s explanation. (Öğrencinin cevabı öğretmenin açıkl
  1. Contradiction: The author’s message in the book was in contradiction with the book’s ending. (Yazarın kitaptaki mesajı kitabın sonuyla çelişiyordu.)
  2. Contradiction: The lawyer pointed out the contradiction in the witness’s testimony. (Avukat, tanığın ifadesindeki çelişkiyi ortaya koydu.)
  3. Contradiction: The company’s advertising campaign was in contradiction with the actual product. (Şirketin reklam kampanyası gerçek ürünle çelişki içindeydi.)
  4. Contradiction: The team’s performance was a contradiction of their previous success. (Takımın performansı önceki başarılarıyla çelişiyordu.)
  5. Contradiction: The scientist’s theory was in contradiction to established scientific principles. (Bilim adamının teorisi, kabul edilmiş bilimsel prensiplerle çelişiyordu.)
  6. Contradiction: The politician’s statements were a contradiction of his party’s platform. (Politikacının açıklamaları, partisinin platformuyla çelişiyordu.)
  7. Contradiction: The witness’s testimony was a contradiction of the physical evidence. (Tanığın ifadesi fiziksel kanıtlarla çelişiyordu.)
  8. Contradiction: The newspaper’s editorial was a contradiction of its previous position on the issue. (Gazetenin editöryalı, konudaki önceki tutumuna çelişki içeriyordu.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Çelişki
  2. Tutarsızlık
  3. Çelişki
  4. Çelişki
  5. Çelişki
  6. Çelişki
  7. Çelişki
  8. Tutarsızlık
  9. Çelişki
  10. Çelişki
  11. Çelişki
  12. Çelişki
  13. Çelişki
  14. Çelişki
  15. Çelişki
  16. Çelişki
  17. Çelişki
  18. Çelişki
  19. Çelişki
  20. Çelişki

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.