Contort İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contort İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contort İle İlgili Cümleler

Contort: bükmek, çarpıtmak, şekil vermek

1. She contorted her body to fit into the tiny space. (O, vücudunu küçük alana sığdırmak için büküldü.)
2. The snake contorted itself into a coil. (Yılan kendisini bir kıvrıma soktu.)
3. His face contorted with anger. (Yüzü öfkeyle şekil değiştirdi.)
4. The contortionist twisted her body into impossible shapes. (Kontorsiyonist vücudunu imkansız şekillere bükerek gösteri yaptı.)
5. She contorted her fingers to make the shadow puppets. (Gölge kuklalarını yapmak için parmaklarını büktü.)
6. The dancer’s body contorted into a beautiful pose. (Dansçının vücudu güzel bir pozda şekillendi.)
7. He contorted his face in an attempt to make her laugh. (Onu güldürmek için yüzünü şekil değiştirdi.)
8. The tree’s branches were contorted by the strong winds. (Ağacın dalları güçlü rüzgarlar tarafından şekil değiştirdi.)
9. She contorted her body to avoid the punch. (Yumruktan kaçınmak için vücudunu şekillendirdi.)
10. The rubber band contorted into strange shapes. (Kauçuk bant tuhaf şekillere büküldü.)
11. The contortionist’s performance was breathtaking. (Kontorsiyonist’in performansı nefes kesiciydi.)
12. The pain caused her face to contort in agony. (Acı onun yüzünü acı içinde bükülmeye neden oldu.)
13. The sculpture contorted the human form in interesting ways. (Heykel insan formunu ilginç şekillerde büküldü.)
14. The contortionist’s act was both impressive and frightening. (Kontorsiyonist’in gösterisi hem etkileyici hem de korkutucuydu.)
15. The snake contorted its body to escape the predator. (Yılan avcıdan kaçmak için vücudunu şekillendirdi.)
16. He contorted his face into a grotesque expression. (Yüzünü grotesk bir ifadeye büründürdü.)
17. The contortionist’s flexibility was astounding. (Kontorsiyonist’in esnekliği şaşırtıcıydı.)
18. The contorted metal was unrecognizable after the accident. (Kazadan sonra bükülmüş metal tanınmaz hale geldi.)
19. The gymnast contorted her body into a perfect handstand. (Jimnastikçi vücudunu mükemmel bir el duruşuna şekil verdi.)
20. The contortionist’s act left the audience in awe. (

Kontorsiyonist’in gösterisi izleyicileri hayran bıraktı.)