Contented İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contented İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contented Nedir?

Contented kelimesi Türkçe’de “memnun, hoşnut” anlamına gelir. Bir kişinin veya bir şeyin memnun olması veya tatmin olması durumunu ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler

1. I am contented with my life.
   (Türkçe: Hayatımdan memnunum.)

2. She looks contented with her new job.
   (Türkçe: Yeni işinden hoşnut görünüyor.)

3. He seems contented with his decision.
   (Türkçe: Kararından memnun görünüyor.)

4. The cat looked contented as it slept in the sun.
   (Türkçe: Kedi güneşte uyurken memnun görünüyordu.)

5. I feel contented when I’m surrounded by my loved ones.
   (Türkçe: Sevdiklerimle çevriliyken mutlu hissederim.)

6. She is contented with her simple lifestyle.
   (Türkçe: Basit yaşam tarzından memnun.)

7. The baby’s contented sigh made the mother smile.
   (Türkçe: Bebeğin memnun sigh’i annenin gülmesine neden oldu.)

8. The artist felt contented after finishing his masterpiece.
   (Türkçe: Sanatçı başyapıtını bitirdikten sonra mutlu hissetti.)

9. The old couple looked contented as they held hands on the park bench.
   (Türkçe: Yaşlı çift, park bankında el ele tutuşurken memnun görünüyordu.)

10. I am contented with my current situation and don’t need anything more.
    (Türkçe: Şimdiki durumumdan memnunum ve daha fazlasına ihtiyacım yok.)

11. The dog’s contented wagging tail showed its happiness.
    (Türkçe: Köpeğin mutlu sallanan kuyruğu mutluluğunu gösterdi.)

12. She is contented with her own company and doesn’t need constant socializing.
    (Türkçe: Kendi şirketinden memnun ve sürekli sosyalleşmeye ihtiyacı yok.)

13. The contented smile on his face showed that he had achieved his goal.
    (Türkçe: Yüzündeki memnun gülümseme hedefine ulaştığını gösterdi.)

14. The traveler felt contented after a day of exploring the new city.
    (Türkçe: Gezgin, yeni bir şehri keşfetmenin ardından memnun hissetti.)

15. The contented baby’s gurgles filled the room.
    (Türkçe: Memnun bebeğin cıvıltıları odayı doldurdu.)

16. The couple’s contented silence showed their deep love and understanding.
    (Türkçe: Çiftin memnun sessizliği derin sevgilerini ve anlayışlarını gösterdi.)

17. The gardener felt contented as he admired the beautiful flowers he had grown.
    (Türkçe: Bahçıvan, yetiştirdiği güzel çiçekleri hayranlıkla izler

18. The athlete was contented with her performance and knew she had given her best.
    (Türkçe: Sporcu, performansından memnun kaldı ve en iyisini verdiğini biliyordu.)

19. The contented look on his face showed that he had found peace within himself.
    (Türkçe: Yüzündeki memnun ifade, içinde huzur bulduğunu gösteriyordu.)

20. The chef felt contented as he watched his customers enjoy his delicious meal.
    (Türkçe: Şef, müşterilerinin lezzetli yemeğini yemesini izlerken mutlu hissetti.)