Contamination İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contamination İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Contamination

Contamination, kirletme veya bulaştırma anlamına gelir. Genellikle çevresel bir sorun olarak düşünülür ve insan sağlığına zararlı olabilir.

1. The contamination of the river was caused by the nearby factory. (Nehrin kirliliği, yakındaki fabrika tarafından neden olundu.)
2. The contamination of the soil affected the crops. (Toprak kirliliği, ürünlere etki etti.)
3. The contamination of the air is a major concern in many cities. (Havadaki kirlilik, birçok şehirde büyük bir endişe kaynağıdır.)
4. The contamination of the food led to an outbreak of illness. (Gıda kirliliği, bir hastalık salgınına neden oldu.)
5. The contamination of the water supply was a serious problem. (Su kaynaklarının kirlenmesi ciddi bir sorundu.)
6. The contamination of the building was caused by toxic mold. (Binanın kirlenmesi, toksik küf tarafından neden olundu.)
7. The contamination of the beach was due to an oil spill. (Plajın kirlenmesi, bir petrol sızıntısından kaynaklandı.)
8. The contamination of the laboratory samples affected the experiment. (Laboratuvar örneklerinin kirlenmesi, deneyi etkiledi.)
9. The contamination of the city’s groundwater was a serious concern. (Şehrin yer altı suyunun kirlenmesi ciddi bir endişeydi.)
10. The contamination of the food packaging led to a recall. (Gıda ambalajının kirlenmesi, geri çağırmaya neden oldu.)
11. The contamination of the air conditioning system spread the virus throughout the building. (Klima sisteminin kirlenmesi, virüsün binanın her yerine yayılmasına neden oldu.)
12. The contamination of the ocean by plastic waste is a growing problem. (Plastik atıkların neden olduğu okyanus kirliliği, büyüyen bir sorundur.)
13. The contamination of the fish by mercury made them unsafe to eat. (Balıkların cıva ile kirlenmesi, yenilemez hale getirdi.)
14. The contamination of the construction site required a costly cleanup. (İnşaat alanının kirlenmesi, pahalı bir temizliği gerektirdi.)
15. The contamination of the medical equipment led to the spread of infection. (Tıbbi ekipmanın kirlenmesi, enfeksiyonun yayılmasına neden oldu.)
16. The contamination of the cosmetics with lead made them unsafe for use. (Kozmetiklerin kurşunla kirlenmesi, kullanım için güvensiz hale getirdi.)
17. The contamination of the soil by pesticides affected the local ecosystem. (Toprağın böcek ilaçlarıyla kirlenmesi, yerel ekosistemi etkiledi.)
18. The contamination of the drinking water by bacteria led to an epidemic. (Bakterilerin neden olduğu içme suyu kirliliği, bir salgına neden oldu.)
19. The contamination of the meat by antibiotics made

it unsafe for human consumption. (Etin antibiyotiklerle kirlenmesi, insan tüketimi için güvensiz hale getirdi.)
20. The contamination of the electronic components led to a malfunction. (Elektronik bileşenlerin kirlenmesi, arızaya neden oldu.)