Constitute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Constitute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Constitute Nedir?

Constitute, bir şeyin bütününü oluşturan parçaların toplamı anlamına gelir. Ayrıca bir şeyin veya durumun sebep veya kaynaklarını oluşturmak için kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

1. Constitute the ingredients for the cake before you begin. (Başlamadan önce kekin malzemelerini oluştur.)
2. The United States constitutes a federal republic. (Amerika Birleşik Devletleri federal bir cumhuriyeti oluşturur.)
3. These five states constitute the western region of the country. (Bu beş eyalet ülkenin batı bölgesini oluşturur.)
4. The company policy constitutes a breach of privacy. (Şirket politikası gizlilik ihlalini oluşturur.)
5. Water constitutes 60% of the human body. (Su insan vücudunun %60’ını oluşturur.)
6. These factors constitute a threat to our security. (Bu faktörler güvenliğimize bir tehdit oluşturur.)
7. Each team member constitutes an important part of our project. (Her takım üyesi projemizde önemli bir bölüm oluşturur.)
8. Freedom of speech constitutes a basic human right. (Konuşma özgürlüğü temel bir insan hakkını oluşturur.)
9. The police found evidence that constituted a crime. (Polis bir suçu oluşturan kanıt buldu.)
10. These buildings constitute the historical district of the city. (Bu binalar şehrin tarihi bölgesini oluşturur.)
11. The teacher’s behavior constitutes unprofessional conduct. (Öğretmenin davranışı profesyonel olmayan bir davranışı oluşturur.)
12. Two tablespoons of sugar constitute the recommended daily intake. (İki yemek kaşığı şeker önerilen

    günlük alımın oluşturur.)

13. These policies constitute a violation of human rights. (Bu politikalar insan haklarının ihlalini oluşturur.)
14. The team’s hard work and dedication constituted their success. (Takımın sıkı çalışması ve özverisi başarılarını oluşturdu.)
15. The collection of artwork constitutes a priceless treasure. (Sanat eserlerinin koleksiyonu paha biçilemez bir hazineleri oluşturur.)
16. These three elements constitute the foundation of our business. (Bu üç unsur işimizin temelini oluşturur.)
17. Our team constitutes a diverse group of individuals with unique perspectives. (Takımımız benzersiz bakış açılarına sahip çeşitli insanları oluşturur.)
18. Illegal immigration constitutes a major problem for many countries. (Yasadışı göç birçok ülke için önemli bir sorunu oluşturur.)
19. The school’s dress code constitutes a violation of students’ rights. (Okulun kıyafet kodu öğrencilerin haklarının ihlalini oluşturur.)
20. These two chemicals constitute the active ingredients in the medication. (Bu iki kimyasal madde ilacın aktif bileşenlerini oluşturur.)