Constancy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Constancy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Constancy Nedir?

Constancy, devamlılık, istikrar ve sabitlik anlamlarına gelen bir İngilizce kelime. Bu kelime genellikle davranış veya durumların sürekli, değişmez olması durumunu ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. Constancy is essential in a successful long-term relationship. (Devamlılık, başarılı bir uzun vadeli ilişkide hayati öneme sahiptir.)
2. The key to achieving success in anything is constancy. (Herhangi bir şeyde başarıya ulaşmanın anahtarı, istikrarlı olmaktır.)
3. It’s important to maintain constancy in your daily routines to improve productivity. (Üretkenliği artırmak için günlük rutinlerinizde istikrarı korumak önemlidir.)
4. The constancy of his good behavior is impressive. (İyi davranışlarının istikrarı etkileyicidir.)
5. She is known for her constancy in sticking to her principles. (Prensiplerine bağlı kalma konusundaki istikrarıyla tanınır.)
6. The constancy of his efforts finally paid off. (Çabalarındaki istikrar sonunda ödülünü aldı.)
7. The key to success is constancy in your efforts. (Başarının anahtarı, çabalarda istikrarlı olmaktır.)
8. He showed constancy in the face of adversity. (Zorluklarla karşılaştığında istikrarını korudu.)
9. Constancy is important in any exercise routine to see results. (Sonuçları görmek için herhangi bir egzersiz rutininde istikrar önemlidir.)
10. Her constancy in her beliefs is admirable. (İnançlarındaki istikrarı takdire şayan.)
11. The constancy of his love for her was unwavering. (Ona olan aşkındaki istikrarı sarsılmazdı.)
12. The success of the project was due to the team’s constancy in their efforts. (Projenin başarısı, ekibin çabalarındaki istikrarlılığına bağlıydı.)
13. Constancy in practicing a musical instrument is key to improvement. (Bir müzik aleti çalmada istikrarlı olmak, gelişmenin anahtarıdır.)
14. He demonstrated constancy in his commitment to his goals. (Hedeflerine olan bağlılığındaki istikrarı gösterdi.)

16. The constancy of his routine helped him maintain a healthy lifestyle. (Rutinindeki istikrarlılık, sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmesine yardımcı oldu.)
17. The constancy of the seasons is a reminder of the natural cycle of life. (Mevsimlerin istikrarı, hayatın doğal döngüsünü hatırlatır.)
18. The constancy of her dedication to her job was admirable. (İşine olan bağlılığındaki istikrarı takdire şayan.)
19. Constancy in practicing meditation can lead to significant improvements in mental health. (Meditasyon yapmada istikrarlı olmak, zihinsel sağlıkta önemli gelişmelere yol açabilir.)
20. The constancy of his daily exercise routine helped him achieve his fitness goals. (Günlük egzersiz rutinindeki istikrarı, fitness hedeflerine ulaşmasına yardımcı oldu.)