Consciously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Consciously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Consciously

Consciously, bilinçli bir şekilde anlamına gelir. Bir kişinin eylemlerinin ve düşüncelerinin farkında olduğunu ifade eder.

Örnek cümleler:

1. She consciously chose to ignore the negative comments. (Bilinçli olarak olumsuz yorumları görmezden geldi.)
2. He is consciously trying to improve his communication skills. (Bilinçli olarak iletişim becerilerini geliştirmeye çalışıyor.)
3. They made a consciously decision to move to a bigger house. (Daha büyük bir eve taşınmak için bilinçli bir karar aldılar.)
4. I am consciously aware of the risks involved. (Risklerin farkındayım.)
5. She spoke very consciously to avoid offending anyone. (Kimseyi incitmemek için çok bilinçli bir şekilde konuştu.)
6. He consciously decided to change his lifestyle for the better. (Daha iyi bir yaşam tarzı benimsemek için bilinçli olarak karar aldı.)
7. They are consciously working to reduce their carbon footprint. (Karbon ayak izlerini azaltmak için bilinçli bir şekilde çalışıyorlar.)
8. She dressed consciously to impress her boss. (Patronunu etkilemek için bilinçli bir şekilde giyindi.)
9. He made a consciously effort to be more patient with his children. (Çocuklarına karşı daha sabırlı olmak için bilinçli bir çaba gösterdi.)
10. They are consciously trying to eat healthier. (Daha sağlıklı beslenmeye bilinçli olarak çalışıyorlar.)
11. She consciously avoided talking about politics at the dinner table. (Akşam yemeğinde siyaset konuşmaktan bilinçli olarak kaçındı.)
12. He is consciously learning a new language. (Bilinçli olarak yeni bir dil öğreniyor.)
13. They made a consciously effort to recycle more. (Daha fazla geri dönüşüm yapmak için bilinçli bir çaba gösterdiler.)
14. She is consciously trying to reduce her stress levels. (Stres seviyelerini azaltmaya bilinçli olarak çalışıyor.)
15. He consciously chose to walk to work instead of driving. (Araba yerine işe yürümeyi bilinçli olarak tercih etti.)
16. They are consciously trying to be more environmentally friendly. (Daha çevreci olmak için bilinçli bir şekilde çalışıyorlar.)
17. She spoke very consciously to avoid any misunderstandings. (Yanlış anlaşılmalardan kaçınmak için çok bilinçli bir şekilde konuştu.)
18. He is consciously working to improve his time management skills. (Zaman yönetim becerilerini geliştirmeye bilinçli bir şekilde çalışıyor.)

19. They made a consciously decision to invest in renewable energy. (Yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak için bilinçli bir karar aldılar.)
20. She is consciously trying to be more empathetic towards others. (Başkalarına karşı daha empatik olmaya bilinçli olarak çalışıyor.)

Bu örnek cümlelerde “consciously” kelimesi, kişilerin düşüncelerinin ve eylemlerinin bilinçli bir şekilde gerçekleştirildiğini ifade etmek için kullanılmıştır. Kelime, bir eylemin bilinçli bir kararla veya bir düşüncenin farkındalığıyla gerçekleştirildiğini vurgulamak için sıklıkla kullanılmaktadır.