Conscientious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conscientious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conscientious Nedir?


Conscientious kelimesi Türkçe’de “vicdanlı, sorumlu, özenli” gibi anlamlara gelir. Bir kişinin yapması gereken şeylerin farkında olması, bu işleri zamanında ve doğru bir şekilde yapması anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. John is a very conscientious worker. (John çok sorumlu bir çalışandır.)
  2. She is always very conscientious about meeting deadlines. (O, her zaman zamanında teslim etme konusunda çok özenlidir.)
  3. The teacher praised the student for her conscientious approach to learning. (Öğretmen öğrencinin öğrenmeye olan vicdanlı yaklaşımından dolayı onu övdü.)
  4. His conscientious attitude towards his job is impressive. (İşine karşı gösterdiği sorumlu tutum etkileyici.)
  5. The company values employees who are conscientious and reliable. (Şirket, vicdanlı ve güvenilir çalışanları değerli bulur.)
  6. Mary is a conscientious student who always completes her assignments on time. (Mary, her zaman ödevlerini zamanında tamamlayan vicdanlı bir öğrencidir.)
  7. The nurse was very conscientious about following the doctor’s orders. (Hemşire, doktorun talimatlarını takip etmek konusunda çok özenliydi.)
  8. Jack’s conscientious approach to his studies earned him high grades. (Jack’in öğrenmeye olan vicdanlı yaklaşımı ona yüksek notlar kazandırdı.)
  9. The team leader appreciated her team’s conscientious efforts to meet the project deadline. (Takım lideri, proje süresine yetişmek için takımın gösterdiği özenli çabaları takdir etti.)
  10. As a conscientious citizen, he always makes sure to recycle and conserve energy. (Vicdanlı bir vatandaş olarak, her zaman geri dönüşüm yapmayı ve enerji tasarrufu yapmayı sağlar.)
  11. The editor was impressed with the writer’s conscientious attention to detail. (Editör, yazarın ayrıntılara olan vicdanlı dikkatine etkilendi.)
  12. Being conscientious about personal hygiene is important for maintaining good health. (Kişisel hijyen konusunda vicdanlı olmak, iyi bir sağlık için önemlidir.)
  13. The manager appreciated the conscientious approach of the team towards customer service. (Yönetici, müşteri hizmetleri konusunda takımın vicdanlı yaklaşımını takdir etti.)
  14. She is a conscientious mother who always puts her children’s needs first. (O, her zaman çocuklarının ihtiyaçlarını öncelikli olan vicdanlı bir annedir.)
  15. The contractor’s conscientious workmanship ensured the project was completed to a high standard. (Müteahhidin özenli işçiliği, projenin yüksek bir standartta tamamlanmasını sağladı.)
  16. As a conscientious driver, he always follows traffic rules and regulations. (Vicdanlı bir sürücü olarak, her zaman trafik kurallar
  1. The scientist’s conscientious research methods were praised by her colleagues. (Bilim insanının vicdanlı araştırma yöntemleri meslektaşları tarafından övüldü.)
  2. The volunteer’s conscientious efforts to help the community were appreciated by everyone. (Gönüllünün topluma yardım etmek için gösterdiği vicdanlı çabalar herkes tarafından takdir edildi.)
  3. The company’s policy is to hire conscientious employees who take pride in their work. (Şirketin politikası, işlerine gurur duyan vicdanlı çalışanları işe almaktır.)
  4. Being conscientious about your personal finances is important for a stable financial future. (Kişisel finanslar konusunda vicdanlı olmak, istikrarlı bir finansal gelecek için önemlidir.)

Bu örnek cümlelerde, conscientious kelimesi farklı bağlamlarda kullanılmıştır ve her birinde sorumluluk, özen ve vicdanlılık kavramları vurgulanmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.