Connive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Connive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Connive

Connive, gizlice anlaşarak bir plan veya komploya dahil olmak veya ona yardım etmek anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. She was accused of conniving with the enemy during the war. (Savaş sırasında düşmanla gizlice anlaşmakla suçlandı.)
  2. The two employees connived to steal money from the company. (İki çalışan, şirketten para çalmak için anlaştılar.)
  3. He connived with his friend to cheat on the exam. (Sınavda kopya çekmek için arkadaşıyla anlaştı.)
  4. The politician was caught conniving to cover up his scandalous behavior. (Politikacı, skandal davranışlarını örtbas etmek için anlaşmaya çalışırken yakalandı.)
  5. She connived with her sister to surprise their parents with a birthday party. (Ailesini doğum günü partisiyle şaşırtmak için kız kardeşiyle anlaştı.)
  6. The two nations connived to overthrow the oppressive regime. (İki ulus, baskıcı rejimi devirmek için anlaştı.)
  7. The manager was accused of conniving with a competitor to steal trade secrets. (Yönetici, ticari sırları çalmak için bir rakiple anlaşmakla suçlandı.)
  8. The gang members connived to rob the bank. (Çete üyeleri, bankayı soymak için anlaştılar.)
  9. She connived with her boyfriend to skip school and go on a trip. (Okulu atlayıp bir gezintiye gitmek için erkek arkadaşıyla anlaştı.)
  10. The spy connived with the enemy to gather information. (Casus, bilgi toplamak için düşmanla anlaştı.)
  11. The corrupt officials connived to embezzle funds from the government. (Yolsuz yetkililer, hükümetten fonları zimmetlerine geçirmek için anlaştılar.)
  12. The siblings connived to trick their parents into letting them have a pet. (Kardeşler, ailelerini bir evcil hayvan almaya ikna etmek için anlaştılar.)
  13. The lawyer was accused of conniving with his client to bribe a witness. (Avukatı, şahidi rüşvetlemek için müvekkiliyle anlaşmakla suçlandı.)
  14. The two friends connived to play a prank on their classmates. (İki arkadaş, sınıf arkadaşlarına bir şaka yapmak için anlaştılar.)
  15. The police suspected that the suspect connived with his accomplice to commit the crime. (Polis, suçu işlemek için suç ortağıyla anlaşmış olabileceğinden şüphelendiği şüphelinin.)
  16. The couple connived to surprise their friends with a marriage proposal. (Çift, evlenme teklifiyle arkadaşlarını şaşırtmak için anlaştı.)
  17. The manager was fired for conniving with a customer to scam the company. (Yönetici, müşteriyle şirketi dolandırmak için anlaşmakla kovuldu.)
  1. The coach was accused of conniving with a player to cheat in the game. (Antrenör, oyunda hile yapmak için oyuncuyla anlaşmakla suçlandı.)
  2. The corrupt businessman connived with a politician to secure a lucrative contract. (Yolsuz işadamı, kârlı bir sözleşme almak için bir politikacıyla anlaştı.)
  3. The two rivals connived to work together to take down a common enemy. (İki rakip, ortak bir düşmanı devirmek için birlikte çalışmak için anlaştılar.)

(Türkçe çeviriler kalın ve siyah renkle yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.