Congestive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Congestive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Congestive Nedir?

Congestive, Türkçede “tıkanıklıkla ilgili” anlamına gelir. Özellikle tıkanıklık nedeniyle kan akışının engellenmesi veya sıvı birikimi ile ilgili durumlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The patient was diagnosed with congestive heart failure. (Hasta, kalp yetmezliği nedeniyle teşhis edildi.)
2. Traffic was congestive during rush hour. (Trafik yoğunluğu, iş saatlerinde arttı.)
3. The company’s network was congestive, causing slow internet speeds. (Şirketin ağı tıkanıklık nedeniyle yavaş internet hızlarına neden oldu.)
4. The congestive traffic made us late for our appointment. (Tıkanıklık nedeniyle randevumuz için geç kaldık.)
5. He suffered from congestive cough due to a cold. (Soğuk algınlığı nedeniyle tıkanıklık öksürüğü yaşadı.)
6. The congestive pipes caused a flood in the basement. (Tıkanıklık nedeniyle boruların patlaması, bodrumda sel yol açtı.)
7. The congestive air conditioning system caused the building to become too hot. (Tıkanıklık nedeniyle klima sistemi, binanın çok sıcak olmasına neden oldu.)
8. The congestive atmosphere made it difficult to breathe. (Tıkanıklık nedeniyle havanın boğucu olması, nefes almamızı zorlaştırdı.)
9. The congestive blood vessels caused a stroke. (Tıkanıklık nedeniyle kan damarları, felç geçirmesine neden oldu.)
10. The city was congestive with tourists during the holiday season. (Tatil sezonunda şehir turistlerle dolup taştı.)
11. The congestive internet traffic caused the website to crash. (Tıkanıklık nedeniyle internet trafiği, web sitesinin çökmesine neden oldu.)
12. The congestive intersection caused a traffic jam. (Tıkanıklık nedeniyle kavşakta trafik sıkışıklığı yaşandı.)
13. The congestive sinuses made it difficult to breathe through the nose. (Tıkanıklık nedeniyle sinüslerin tıkanması, burun yoluyla nefes almamızı zorlaştırdı.)
14. The congestive lymphatic system caused swelling in her legs. (Tıkanıklık nedeniyle lenfatik sistemin şişkinliğe neden oldu.)
15. The congestive printer queue caused a delay in printing. (Tıkanıklık nedeniyle yazıcı sırası, baskıda gecikmeye neden oldu.)
16. The congestive sewer system caused a backup. (Tıkanıklık nedeniyle kanalizasyon sistemi, tıkanmaya neden oldu.)
17. The congestive elevator caused a long wait time. (Tıkanıklık nedeniyle asansör, uzun bekleme süresine neden oldu.)
18. The congestive store entrance

caused a bottleneck during the sale. (Tıkanıklık nedeniyle mağaza girişi, satış sırasında darboğaza neden oldu.)
19. The congestive airport caused flight delays. (Tıkanıklık nedeniyle havaalanı, uçuş gecikmelerine neden oldu.)

20. The congestive digestive system caused stomach pain. (Tıkanıklık nedeniyle sindirim sistemi, mide ağrısına neden oldu.)

(Türkçe cümleler, örnek İngilizce cümlelerin anlamlarını yansıtmak için çevrilmiştir.)