Congeal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Congeal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Congeal Kelimesinin Anlamı

Congeal kelimesi “katılaşmak” veya “jelleşmek” anlamına gelir. Genellikle sıvıların katı hale dönüşmesiyle ilişkilendirilir.

Örnek Cümleler

1.

The blood on the floor had started to congeal into a sticky mess.

(Tekrar sıvı hale dönmeyecek kadar uzun süre bekleyen bir kan, yapışkan bir karışıma dönüşmüştü.)

2.

When the soup gets cold, it will congeal into a thick mass.

(Çorba soğuduğunda, kalın bir kütle haline gelecektir.)

3.

The grease in the frying pan had congealed into a solid mass.

(Kızartma tavasındaki yağ, katı bir kütle haline gelmişti.)

4.

The lava congealed as it flowed down the mountain.

(Lava, dağdan aşağı aktığı sırada katılaşmaya başladı.)

5.

The pudding will congeal if you don’t stir it constantly.

(Pudingi sürekli karıştırmazsanız jelleşir.)

6.

The melted chocolate will congeal as it cools.

(Eritilmiş çikolata soğudukça katılaşacaktır.)

7.

The gravy congealed in the refrigerator overnight.

(Sos buzdolabında bir gece boyunca katılaştı.)

8.

The blood congealed in the wound.

(Kan yarasında katılaştı.)

9.

The melted cheese will congeal as it cools.

(Eritilmiş peynir soğudukça katılaşacaktır.)

10.

Without proper refrigeration, the mayonnaise will congeal.

(Doğru soğutma olmadan mayonez katılaşacaktır.)

11.

The oil in the frying pan had congealed into a thick layer.

(Kızartma tavasındaki yağ kalın bir tabaka halinde katılaşmıştı.)

12.

If the milk is left out of the refrigerator, it will congeal.

(Eğer süt buzdolabından çıkarılırsa jelleş

13.

The jelly started to congeal as it cooled.

(Jöle soğudukça katılaşmaya başladı.)

14.

The sauce congealed into a thick mass as it cooled.

(Sos soğudukça kalın bir kütle haline geldi.)

15.

If you don’t mix the ingredients properly, the cake batter will congeal.

(Malzemeleri yeterince karıştırmazsanız kek hamuru jelleşir.)

16.

The blood congealed on the surgical table.

(Kan ameliyat masasında katılaştı.)

17.

If the sauce is left out too long, it will congeal and become unusable.

(Sos çok uzun süre bekletilirse, katılaşacak ve kullanılamaz hale gelecektir.)

18.

The oil in the can had congealed into a thick paste.

(Kutudaki yağ, kalın bir macun haline gelmişti.)

19.

The custard will congeal if you don’t let it cool properly.

(Kremalı tatlı doğru şekilde soğutulmazsa jelleşecektir.)

20.

The blood congealed in the wound, forming a scab.

(Kan yarasında katılaşıp bir kabuk oluşturdu.)