Confidently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Confidently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Confidently

Anlamı: Kendinden emin bir şekilde, güvenle

  1. She walked confidently towards the stage. (O, sahneye kendinden emin bir şekilde yürüdü.)
  2. The lawyer spoke confidently in front of the judge. (Avukat hakim karşısında güvenle konuştu.)
  3. He confidently accepted the challenge. (O, meydan okumayı güvenle kabul etti.)
  4. She smiled confidently, knowing she had prepared well. (Hazırlıklı olduğunu bilerek kendinden emin bir şekilde gülümsedi.)
  5. The team played confidently and won the game. (Takım güvenle oynadı ve oyunu kazandı.)
  6. He spoke confidently about his abilities. (Yetenekleri hakkında kendinden emin bir şekilde konuştu.)
  7. She approached the interview confidently, knowing she was qualified for the job. (İşe uygun olduğunu bildiği için rahatça röportaja girdi.)
  8. He walked confidently through the dark alley. (Karanlık geçidin içinden kendinden emin bir şekilde yürüdü.)
  9. She confidently presented her research findings to the board. (Araştırma sonuçlarını yönetim kuruluna güvenle sundu.)
  10. The pilot landed the plane confidently despite the turbulence. (Pilot, türbülansa rağmen uçağı kendinden emin bir şekilde indirdi.)
  11. The speaker spoke confidently in front of the large audience. (Konuşmacı, büyük bir izleyici kitlesi önünde kendinden emin bir şekilde konuştu.)
  12. She confidently tackled the difficult math problem. (Zor matematik problemiyle kendinden emin bir şekilde başa çıktı.)
  13. The athlete entered the competition confidently, knowing he had trained hard. (Sıkı çalıştığını bildiği için spor yarışmasına kendinden emin bir şekilde girdi.)
  14. The singer performed confidently in front of the live audience. (Canlı izleyicinin önünde kendinden emin bir şekilde şarkı söyledi.)
  15. He spoke confidently in the job interview, highlighting his skills and experience. (Yeteneklerini ve deneyimlerini vurgulayarak iş görüşmesinde kendinden emin bir şekilde konuştu.)
  16. The teacher spoke confidently about the subject matter. (Öğretmen, konuyla ilgili kendinden emin bir şekilde konuştu.)
  17. She approached the challenge confidently, knowing she had a good support system. (İyi bir destek sistemine sahip olduğunu bildiği için meydan okumaya kendinden emin bir şekilde yaklaştı.)
  18. The artist painted confidently, trusting her instincts. (Sanatçı, içgüdülerine güvenerek kendinden emin bir şekilde resim yaptı.)
  19. The chef cooked confidently, knowing she had prepared well. (Hazırlıklı olduğunu bilerek kendinden emin bir şekilde yemek pişirdi.)
  20. He made the decision confidently, trusting his intuition. (İçgüdülerine güvenerek kararını kendinden emin bir şekilde verdi.)
  1. The student answered confidently during the exam, knowing she had studied well. (Sınavda iyi çalıştığını bildiği için kendinden emin bir şekilde cevap verdi.)
  2. The athlete executed the difficult move confidently, impressing the judges. (Zor hareketi kendinden emin bir şekilde gerçekleştirerek hakemleri etkiledi.)
  3. She confidently faced her fears and overcame them. (Korkularıyla kendinden emin bir şekilde yüzleşti ve üstesinden geldi.)
  4. The businessman negotiated confidently, knowing the value of his product. (Ürününün değerini bilerek kendinden emin bir şekilde pazarlık yaptı.)
  5. The surgeon performed the surgery confidently, having done it many times before. (Daha önce birçok kez yaptığı için ameliyatı kendinden emin bir şekilde gerçekleştirdi.)
  6. She confidently spoke up against injustice. (Haksızlığa karşı kendinden emin bir şekilde ses çıkardı.)
  7. The driver navigated confidently through the unfamiliar city. (Bilmediği şehirde kendinden emin bir şekilde sürücülük yaptı.)
  8. The student presented confidently in front of the class, despite being nervous. (Sinirli olmasına rağmen sınıfın önünde kendinden emin bir şekilde sunum yaptı.)
  9. The athlete confidently ran the race, setting a new personal record. (Yeni bir kişisel rekor kırdığı için yarışa kendinden emin bir şekilde başladı.)
  10. The entrepreneur pitched confidently to potential investors. (Potansiyel yatırımcılara kendinden emin bir şekilde sunum yaptı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.