Conciliation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conciliation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conciliation Nedir?

Conciliation, anlaşmazlıkların arabulucular tarafından çözülmesi sürecidir. Taraflar arasındaki anlaşmazlıkları çözmek ve barışçıl bir çözüm bulmak için müzakereler yapılır.

Örnek Cümleler:

  1. We need to enter into a conciliation process to resolve this dispute. (Bu anlaşmazlığı çözmek için bir uzlaşma sürecine girmemiz gerekiyor.)
  2. The conciliation hearing will take place next week. (Uzlaşma toplantısı gelecek hafta yapılacak.)
  3. The mediator played a key role in the conciliation process. (Arabulucu, uzlaşma sürecinde önemli bir rol oynadı.)
  4. The conciliation agreement was reached after several rounds of negotiations. (Uzlaşma anlaşması, birkaç tur müzakereden sonra sağlandı.)
  5. Conciliation is a cost-effective way to resolve disputes. (Uzlaşma, anlaşmazlıkları çözmek için ekonomik bir yöntemdir.)
  6. The union and management are in conciliation talks. (Sendika ve yönetim, uzlaşma görüşmelerinde bulunuyorlar.)
  7. Conciliation is often used in labor disputes. (Uzlaşma, sıklıkla işçi-işveren anlaşmazlıklarında kullanılır.)
  8. The conciliation process can be lengthy and complex. (Uzlaşma süreci uzun ve karmaşık olabilir.)
  9. The conciliator helped the parties find common ground. (Arabulucu, tarafların ortak noktalarını bulmalarına yardımcı oldu.)
  10. Conciliation can help preserve relationships between parties. (Uzlaşma, taraflar arasındaki ilişkilerin korunmasına yardımcı olabilir.)
  11. The conciliation board issued a non-binding recommendation. (Uzlaşma kurulu, bağlayıcılığı olmayan bir öneri yayınladı.)
  12. Conciliation requires both parties to be willing to compromise. (Uzlaşma, her iki tarafın da taviz vermeye istekli olmasını gerektirir.)
  13. The conciliation process can help avoid costly litigation. (Uzlaşma süreci, pahalı davalardan kaçınmaya yardımcı olabilir.)
  14. The conciliation agreement was signed by both parties. (Uzlaşma anlaşması, her iki taraf tarafından imzalandı.)
  15. The conciliator remained impartial throughout the process. (Arabulucu, süreç boyunca tarafsız kaldı.)
  16. Conciliation can be a faster alternative to going to court. (Uzlaşma, mahkemeye gitmenin daha hızlı bir alternatifi olabilir.)
  17. The conciliation process is confidential. (Uzlaşma süreci gizlidir.)
  18. The conciliator helped the parties identify their underlying interests. (Arabulucu, tarafların temel çıkarlarını bel

irlemelerine yardımcı oldu.)
19. The conciliation process can help restore trust between parties. (Uzlaşma süreci, taraflar arasındaki güveni yeniden tesis etmeye yardımcı olabilir.)

  1. The conciliator worked with the parties to find a mutually acceptable solution. (Arabulucu, taraflarla birlikte karşılıklı olarak kabul edilebilir bir çözüm bulmak için çalıştı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.