Conceited İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conceited İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Conceited Nedir?

Conceited, Türkçe karşılığıyla “kendini beğenmiş” anlamına gelir. Bu kelime, bir kişinin kendine aşırı güveni olduğunu ve kendisini başkalarından üstün gördüğünü ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. She’s so conceited that she can’t see her own flaws. (O kadar kendini beğenmiş ki, kusurlarını göremiyor.)
2. John is too conceited to admit that he’s wrong. (John, yanlış olduğunu kabul etmek için çok kendini beğenmiş.)
3. I can’t stand her conceited attitude. (Onun kendini beğenmiş tutumunu tolere edemiyorum.)
4. His conceited behavior made everyone dislike him. (Kendini beğenmiş davranışıyla herkesin ondan hoşlanmamasına sebep oldu.)
5. She’s so conceited that she never listens to anyone else’s opinion. (O kadar kendini beğenmiş ki, başkalarının fikirlerine hiç kulak asmıyor.)
6. Being conceited won’t get you anywhere in life. (Hayatta kendini beğenmiş olmak hiçbir yere götürmez.)
7. His conceited nature makes him believe he’s always right. (Kendini beğenmiş doğası, her zaman doğru olduğuna inanmasına sebep oluyor.)
8. I don’t like being around conceited people. (Kendini beğenmiş insanlarla olmayı sevmem.)
9. Her conceited comments always rub people the wrong way. (Onun kendini beğenmiş yorumları her zaman insanları rahatsız eder.)
10. He’s so conceited that he thinks he’s better than everyone else. (O kadar kendini beğenmiş ki, herkesden daha iyi olduğunu düşünüyor.)
11. Her conceited behavior is a major turnoff for most people. (Onun kendini beğenmiş davranışı, çoğu insan için büyük bir itici güçtür.)
12. He’s too conceited to take criticism constructively. (Eleştirileri yapıcı bir şekilde kabul etmek için çok kendini beğenmiş.)
13. Her conceited demeanor makes it hard for her to make friends. (Onun kendini beğenmiş tavırları, arkadaş edinmesini zorlaştırıyor.)
14. Don’t be so conceited that you think you’re invincible. (Kendini o kadar beğenme ki, kendini yenilmez sanma.)
15. Her conceited behavior caused her to lose many opportunities. (Onun kendini beğenmiş davranışları, birçok fırsatı kaybetmesine neden oldu.)
16. He’s so conceited that he can’t accept help from anyone. (O kadar kendini beğenmiş ki, kimseye yardım kabul edemez.)
17. Her conceited attitude is a major obstacle in her career. (Onun kendini beğenmiş tutumu, kariyerinde büyük bir engel.)
18. He

18. He’s too conceited to ask for help even when he needs it. (İhtiyacı olduğunda bile yardım istemek için çok kendini beğenmiş.)
19. Her conceited remarks often make others feel inferior. (Onun kendini beğenmiş açıklamaları sıklıkla diğerlerini aşağılık hissettirir.)
20. Being conceited is not an attractive trait, no matter how successful you are. (Ne kadar başarılı olursan ol, kendini beğenmiş olmak çekici bir özellik değildir.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Kendini beğenmiş
2. Yanlış olduğunu kabul etmek için çok kendini beğenmiş.
3. Kendini beğenmiş tutum
4. Kendini beğenmiş davranış
5. Başkalarının fikirlerine hiç kulak asmama
6. Kendini beğenmiş olmak hayatta hiçbir yere götürmez.
7. Her zaman doğru olduğuna inanma
8. Kendini beğenmiş insanlarla olmayı sevmem.
9. Kendini beğenmiş yorumları her zaman insanları rahatsız eder.
10. Kendini beğenmiş olmak herkesden daha iyi olduğunu düşünmek.
11. Kendini beğenmiş davranış, çoğu insan için büyük bir itici güçtür.
12. Eleştirileri yapıcı bir şekilde kabul etmek için çok kendini beğenmiş.
13. Kendini beğenmiş tavırlar arkadaş edinmeyi zorlaştırır.
14. Kendini yenilmez sanma
15. Kendini beğenmiş davranış, birçok fırsatı kaybetmesine neden oldu.
16. Kimseye yardım kabul edemez.
17. Kendini beğenmiş tutum kariyerinde büyük bir engel.
18. İhtiyacı olduğunda bile yardım istemek için çok kendini beğenmiş.
19. Kendini beğenmiş açıklamalar, sıklıkla diğerlerini aşağılık hissettirir.
20. Ne kadar başarılı olursan ol, kendini beğenmiş olmak çekici bir özellik değildir.