Compunction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Compunction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Compunction Nedir?


Compunction, vicdan azabı, pişmanlık veya utanç duygusu anlamlarına gelir. Kişi bir davranışından dolayı pişmanlık veya utanç duyduğunda compunction hisseder.

Örnek cümleler:

  1. She felt compunction for lying to her parents.
    (Türkçe: O, ebeveynlerine yalan söylediği için vicdan azabı çekti.)

  2. He showed no compunction in taking advantage of his friend’s trust.
    (Türkçe: O, arkadaşının güvenini kullanmakta vicdan azabı hissetmedi.)

  3. I have compunctions about cheating on the test.
    (Türkçe: Sınavda kopya çekmekle ilgili vicdan azabım var.)

  4. The politician showed no compunction in making false promises to win the election.
    (Türkçe: Politikacı, seçimi kazanmak için yalan vaatler vermekle ilgili vicdan azabı hissetmedi.)

  5. She felt compunction for betraying her best friend.
    (Türkçe: O, en yakın arkadaşını ihanet etmekle ilgili vicdan azabı çekti.)

  6. He felt no compunction in breaking his promise to her.
    (Türkçe: O, ona verdiği sözü tutmamakta vicdan azabı hissetmedi.)

  7. The thief showed no compunction in stealing from the poor.
    (Türkçe: Hırsız, yoksullardan çalmakta vicdan azabı hissetmedi.)

  8. She had compunctions about leaving her children alone at home.
    (Türkçe: Evde çocuklarını yalnız bırakmakla ilgili vicdan azabı hissetti.)

  9. He showed compunction for his rude behavior towards his colleagues.
    (Türkçe: O, meslektaşlarına karşı kaba davranışlarından dolayı vicdan azabı çekti.)

  10. She had no compunction in criticizing her friend’s appearance.
    (Türkçe: O, arkadaşının görünümünü eleştirmekte vicdan azabı hissetmedi.)

  11. He felt compunction for not helping the homeless person on the street.
    (Türkçe: O, sokakta evsiz birine yardım etmemekle ilgili vicdan azabı hissetti.)

  12. She showed no compunction in spreading rumors about her ex-boyfriend.
    (Türkçe: O, eski erkek arkadaşı hakkında söylentiler yaymakta vicdan azabı hissetmedi.)

  13. He had compunctions about lying on his job application.
    (Türkçe: İş başvurusunda yalan söylemekle ilgili vicdan azabı hissetti.)

  14. She showed compunction for not calling her grandmother more often.
    (Türkçe: O, büyükannesini daha sık aramamakla ilgili vicdan azabı çekti.)

  15. He had no compunction in breaking the law to get what he wanted.
    (Türkçe: O, ist

ediğini elde etmek için yasayı çiğnemekte vicdan azabı hissetmedi.)

  1. She felt compunction for not standing up for her friend who was being bullied.
    (Türkçe: Arkadaşı zorbalıkla karşı karşıya kalırken onun yanında durmamakla ilgili vicdan azabı çekti.)

  2. He showed no compunction in cheating on his girlfriend.
    (Türkçe: O, kız arkadaşını aldatmakta vicdan azabı hissetmedi.)

  3. She had compunctions about using her privilege to get ahead in life.
    (Türkçe: Hayatta ilerlemek için ayrıcalıklarından yararlanmakla ilgili vicdan azabı hissetti.)

  4. He felt compunction for not visiting his sick grandmother in the hospital.
    (Türkçe: Hastanede yatan hastababasını ziyaret etmemekle ilgili vicdan azabı çekti.)

  5. She showed no compunction in stealing her coworker’s ideas and presenting them as her own.
    (Türkçe: O, iş arkadaşının fikirlerini çalmakta vicdan azabı hissetmedi ve kendi fikirleriymiş gibi sunmakta sakınca görmedi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.