Commit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Commit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Commit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Commit (Fiil) – Taahhüt etmek, söz vermek, kendini adamak.

Örnek Cümleler:

1. She has committed to finishing her project by the end of the week. (O, haftanın sonuna kadar projesini tamamlamayı taahhüt etti.)
2. I am committed to making a difference in the world. (Dünyada fark yaratmaya kendimi adamış hissediyorum.)
3. He committed to a healthier lifestyle and started exercising regularly. (Daha sağlıklı bir yaşam tarzına kendini adamış ve düzenli egzersiz yapmaya başladı.)
4. They committed to donating a portion of their profits to charity. (Kârlarının bir kısmını hayır kurumlarına bağışlamayı taahhüt ettiler.)
5. The company has committed to reducing its carbon footprint. (Şirket, karbon ayak izini azaltmaya kendini adamış durumda.)
6. We are committed to finding a solution to this problem. (Bu soruna bir çözüm bulmaya taahhüt ediyoruz.)
7. She committed herself to learning a new language. (Yeni bir dil öğrenmeye kendini adadı.)
8. He committed a serious crime and was sentenced to prison. (Ciddi bir suç işledi ve hapse mahkum edildi.)
9. The team is committed to winning the championship this year. (Takım, bu yıl şampiyonluğu kazanmaya kararlı.)
10. She committed to a strict diet and lost a lot of weight. (Sıkı bir diyet programına kendini adamış ve çok kilo vermiş.)
11. The government has committed to improving public transportation. (Hükümet, toplu taşımayı iyileştirmeye kendini adamış durumda.)
12. He committed himself to becoming a better person. (Daha iyi bir insan olmaya kendini adadı.)
13. They committed to reducing waste and recycling more. (Atığı azaltmaya ve daha fazla geri dönüştürmeye kendilerini adamışlar.)
14. The company committed to providing its employees with better benefits. (Şirket, çalışanlarına daha iyi avantajlar sağlamaya karar verdi.)
15. She committed to running a marathon and trained for months. (Maraton koşmaya kendini adadı ve aylarca antrenman yaptı.)
16. The couple committed to each other and got married. (Çift, birbirlerine bağlanarak evlendiler.)
17. He committed to a daily meditation practice and felt more relaxed. (Günlük bir meditasyon pratiğine kendini adamış ve daha rahat hissetmiş.)
18. They committed to a long-term business plan and invested heavily. (Uzun vadeli bir iş planına kendilerini adamışlar ve ağır yatırımlar yaptılar.)
19. The organization committed to helping refugees and providing aid. (Organizasyon, mültecilere yardım etmeye ve yardım sağlamaya kendini adamış dur

20. She committed to improving her public speaking skills and took a course. (Kamuya açık konuşma becerilerini geliştirmeye kendini adamış ve bir kurs aldı.)

Türkçe Karşılıklar:

1. O, haftanın sonuna kadar projesini tamamlamayı taahhüt etti.
2. Dünyada fark yaratmaya kendimi adamış hissediyorum.
3. Daha sağlıklı bir yaşam tarzına kendini adamış ve düzenli egzersiz yapmaya başladı.
4. Kârlarının bir kısmını hayır kurumlarına bağışlamayı taahhüt ettiler.
5. Şirket, karbon ayak izini azaltmaya kendini adamış durumda.
6. Bu soruna bir çözüm bulmaya taahhüt ediyoruz.
7. Yeni bir dil öğrenmeye kendini adadı.
8. Ciddi bir suç işledi ve hapse mahkum edildi.
9. Takım, bu yıl şampiyonluğu kazanmaya kararlı.
10. Sıkı bir diyet programına kendini adamış ve çok kilo vermiş.
11. Hükümet, toplu taşımayı iyileştirmeye kendini adamış durumda.
12. Daha iyi bir insan olmaya kendini adadı.
13. Atığı azaltmaya ve daha fazla geri dönüştürmeye kendilerini adamışlar.
14. Şirket, çalışanlarına daha iyi avantajlar sağlamaya karar verdi.
15. Maraton koşmaya kendini adadı ve aylarca antrenman yaptı.
16. Çift, birbirlerine bağlanarak evlendiler.
17. Günlük bir meditasyon pratiğine kendini adamış ve daha rahat hissetmiş.
18. Uzun vadeli bir iş planına kendilerini adamışlar ve ağır yatırımlar yaptılar.
19. Organizasyon, mültecilere yardım etmeye ve yardım sağlamaya kendini adamış durumda.
20. Kamuya açık konuşma becerilerini geliştirmeye kendini adamış ve bir kurs aldı.