Commiseration İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Commiseration İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Commiseration Nedir?

Commiseration, bir kişinin acısı veya sıkıntısını anlama ve paylaşma eylemidir. Başka bir deyişle, birisiyle empati kurarak onun üzüntüsünü hissetmek ve ona destek olmak anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. I offered my commiseration to my friend after the loss of her father. (Babasının kaybından sonra arkadaşıma başsağlığı dileklerimi ilettim.)
  2. The commiseration of his colleagues helped him cope with the stress of his job. (Mesleğinin yarattığı stresle başa çıkmasına yardımcı olan meslektaşlarının ortak üzüntüsüydü.)
  3. The students showed commiseration to their teacher after the loss of her pet. (Öğrenciler, öğretmenlerinin evcil hayvanını kaybettikten sonra onunla empati kurdu.)
  4. We express our commiseration to the families affected by the earthquake. (Depremden etkilenen ailelere başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.)
  5. The commiseration of his friends helped him overcome his breakup. (Arkadaşlarının üzüntüsü, ayrılık acısını yenmesine yardımcı oldu.)
  6. We showed our commiseration to the homeless man by buying him a warm meal. (Sokakta yaşayan adama sıcak bir yemek alarak onunla empati kurduk.)
  7. The commiseration of her colleagues helped her through the difficult times at work. (Mesai arkadaşlarının empati ve desteği, zor zamanları atlatmasına yardımcı oldu.)
  8. The community rallied around the family in commiseration after the tragic accident. (Travmatik kaza sonrasında topluluk ailenin etrafında toplandı ve onlarla birlikte üzüldü.)
  9. The team showed commiseration to their injured teammate by visiting him in the hospital. (Takım arkadaşları, hastanede yaralı takım arkadaşlarının yanında olup onunla empati kurdu.)
  10. I offered commiseration to my coworker after she was passed over for a promotion. (Terfi edilmeyen meslektaşıma empati göstererek moral verdim.)
  11. The community expressed their commiseration to the family who lost their home in the fire. (Evlerini yangında kaybeden aileye topluluk olarak başsağlığı dileklerimizi ilettik.)
  12. The commiseration of her family helped her deal with the loss of her beloved pet. (Ailesinin ortak üzüntüsü, sevdiği evcil hayvanını kaybetmesiyle başa çıkmasına yardımcı oldu.)
  13. I felt commiseration for the victims of the natural disaster. (Doğal afetin kurbanlarına karşı empati duydum.)
  14. The commiseration of her friends was a great comfort to her during her divorce. (Arkadaşlarının üzüntüsü, boşanması s

ürecinde ona büyük bir rahatlama sağladı.)
15. The company expressed their commiseration to the employees affected by the layoffs. (İşten çıkarılan çalışanlara şirket olarak başsağlığı dileklerimizi ilettik.)

  1. The community showed their commiseration by holding a candlelight vigil for the victims of the shooting. (Silahlı saldırı kurbanları için mum ışığında bir anma töreni düzenleyerek topluluk olarak empati gösterdik.)
  2. The commiseration of her coworkers helped her deal with the loss of her father. (Babasını kaybetmesiyle başa çıkmasına yardımcı olan meslektaşlarının ortak üzüntüsüydü.)
  3. I expressed my commiseration to my friend who failed his driving test. (Sürüş testini geçemeyen arkadaşımıza empati göstererek moral verdim.)
  4. The students showed their commiseration to their classmate who lost his mother by bringing him flowers. (Annelerini kaybeden sınıf arkadaşlarına çiçekler getirerek onlarla empati kurarak onlara destek oldular.)
  5. The commiseration of her friends and family helped her through the difficult time of her illness. (Arkadaşlarının ve ailesinin empati ve desteği, hastalık sürecinde onun yanında olup destek olmalarına yardımcı oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.