Combat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Combat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Combat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Combat, savaşmak veya mücadele etmek anlamına gelen bir fiildir. Aşağıda, “combat” kelimesinin İngilizce cümlelerde kullanıldığı 20 örnek cümle bulunmaktadır.

1. The soldiers were trained to combat the enemy. (Askerler düşmana karşı mücadele etmek için eğitildi.)
2. He has been combating cancer for years. (Yıllardır kansere karşı mücadele ediyor.)
3. The police force is combatting crime in the area. (Polis gücü bölgedeki suçla mücadele ediyor.)
4. Combat sports require a lot of training and practice. (Savaş sporları çok sayıda eğitim ve pratik gerektirir.)
5. The fire department worked to combat the blaze. (İtfaiye yangınla mücadele etmek için çalıştı.)
6. The government is taking measures to combat poverty. (Hükümet yoksullukla mücadele etmek için önlemler alıyor.)
7. He combatted his fear of heights by going skydiving. (Yükseklik korkusunu skydiving yaparak yenmiş.)
8. The company is combating its competition by offering better prices. (Firma daha iyi fiyatlar sunarak rakipleriyle mücadele ediyor.)
9. The team combated the cold weather to win the game. (Takım oyunu kazanmak için soğuk hava ile mücadele etti.)
10. The new drug is designed to combat the virus. (Yeni ilaç virüse karşı mücadele etmek için tasarlandı.)
11. The group combatted the government’s decision to cut funding. (Grup hükümetin fonları kesme kararına karşı mücadele etti.)
12. The army is combatting terrorism in the region. (Ordu bölgedeki terörizmle mücadele ediyor.)
13. He combated his addiction with therapy and support. (Bağımlılık sorununu terapi ve destekle mücadele etti.)
14. The team is combating fatigue to finish the project on time. (Ekip proje zamanında bitirmek için yorgunluğa karşı mücadele ediyor.)
15. The government needs to combat corruption in order to gain public trust. (Hükümet halkın güvenini kazanmak için yolsuzlukla mücadele et

16. The company is combating environmental pollution by implementing green practices. (Firma yeşil uygulamaları hayata geçirerek çevresel kirlilikle mücadele ediyor.)
17. The athlete combatted his injury with physical therapy and rehabilitation. (Sporcu fizik tedavi ve rehabilitasyon ile yaralanmasıyla mücadele etti.)
18. The organization is combatting discrimination by promoting diversity and inclusion. (Organizasyon çeşitliliği ve kapsayıcılığı teşvik ederek ayrımcılıkla mücadele ediyor.)
19. The government is combating drug trafficking by increasing border security. (Hükümet sınır güvenliğini artırarak uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele ediyor.)
20. The activist group is combating climate change by advocating for sustainable practices. (Aktivist grup sürdürülebilir uygulamaları savunarak iklim değişikliğiyle mücadele ediyor.)