Coed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Coed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Coed Nedir?


Coed, genellikle okullarda kullanılan bir terimdir ve eşcinsel olmayan erkek ve kadın öğrencilerin aynı sınıflarda eğitim gördüğü anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. Coed dormitories are becoming more common in universities across the United States. (Amerika Birleşik Devletleri’ndeki üniversitelerde, karşı cins öğrencilerin aynı yurtta kalması daha yaygın hale geliyor.)
  2. My high school was coed, so I had male and female classmates. (Benim lise eğitimim karşı cins öğrencilerin de olduğu bir okulda geçti, dolayısıyla erkek ve kadın sınıf arkadaşlarım oldu.)
  3. The new gym at our school is coed, so boys and girls can work out together. (Okulumuzdaki yeni spor salonu, erkekler ve kızların birlikte egzersiz yapabileceği bir alan.)
  4. She met her boyfriend in a coed soccer league. (Erkek arkadaşıyla bir karşı cins futbol ligi sayesinde tanıştı.)
  5. The university has a coed honors program for high-achieving students. (Üniversite, başarılı öğrenciler için karşı cins bir onur programına sahiptir.)
  6. They enrolled their daughter in a coed school so she could interact with boys and girls. (Kızlarının erkek ve kızlarla etkileşimde bulunabilmesi için onu karşı cins bir okula kaydettirdiler.)
  7. Many summer camps are now coed, so boys and girls can attend together. (Birçok yaz kampı artık karşı cins, bu sayede erkekler ve kızlar birlikte katılabilirler.)
  8. The fraternity and sorority hosted a coed mixer to promote inclusivity. (Kardeşlik ve kız kardeşlik, kapsayıcılığı teşvik etmek için bir karşı cins karıştırıcı düzenledi.)
  9. My friend went to a coed college, which allowed her to make friends with both guys and girls. (Arkadaşım, erkeklerle ve kızlarla arkadaş olabilmesine izin veren bir karşı cins üniversiteye gitti.)
  10. The science class was coed, which made for interesting discussions between male and female students. (Bilim

dersi karşı cins olduğu için erkek ve kadın öğrenciler arasında ilginç tartışmalar yapıldı.)
11. The beach volleyball tournament was coed, with teams made up of both male and female players. (Plaj voleybolu turnuvası, erkek ve kadın oyunculardan oluşan takımlarla karşı cins olarak düzenlendi.)

  1. The high school prom was coed, and students could bring a date of any gender. (Lise mezuniyet balosu karşı cins yapıldı ve öğrenciler herhangi bir cinsiyetten bir tarih getirebilirlerdi.)
  2. The university’s coed residence halls have separate bathrooms and showers for male and female students. (Üniversitenin karşı cins yurtları, erkek ve kadın öğrenciler için ayrı banyo ve duşlara sahiptir.)
  3. The debate club had a coed membership, with an equal number of male and female participants. (Tartışma kulübü, eşit sayıda erkek ve kadın katılımcı ile karşı cins üyelik sistemine sahipti.)
  4. The theater department put on a coed production of Romeo and Juliet. (Tiyatro bölümü, Romeo ve Juliet’in karşı cins bir yapımını sahneledi.)
  5. The fraternity and sorority held a coed charity event to raise money for a local shelter. (Kardeşlik ve kız kardeşlik, yerel bir barınağa para toplamak için karşı cins bir yardım etkinliği düzenledi.)
  6. The swim team is coed, with both male and female swimmers competing together. (Yüzme takımı, erkek ve kadın yüzücülerin birlikte yarıştığı bir karşı cins takımıdır.)
  7. The language exchange program paired coed students to practice speaking with native speakers of the opposite gender. (Dil değişim programı, karşı cins öğrencileri bir araya getirerek, karşı cinsin ana dilinde konuşarak pratik yapmalarını sağladı.)
  8. The school’s basketball team is coed, with both male and female players on the same team. (Okulun basketbol takımı, erkek ve kadın oyuncuların aynı takımda yer aldığı bir karşı cins takımıdır.)
  9. The study abroad

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.