Codger İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Codger İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Codger Nedir?

Codger, kelime anlamı olarak yaşlı bir adam veya yaşlı bir kişi için kullanılan bir kelimedir. Genellikle olumsuz bir çağrışım taşır ve kişinin huysuz, inatçı veya küçük görüşlü olduğunu ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. My grandfather is a codger, he hates new technology. (Dedem bir kaba adamdır, yeni teknolojiden nefret eder.)
  2. The old codger down the street never smiles. (Sokağın yaşlı adamı hiç gülümsemez.)
  3. That codger always complains about everything. (O kaba adam her şeyden şikayetçidir.)
  4. Don’t pay attention to that old codger, he’s just grumpy. (O yaşlı adama dikkat etmeyin, o sadece huysuzdur.)
  5. The codger next door is always yelling at his cat. (Komşudaki yaşlı adam sürekli kedisiyle bağırıyor.)
  6. The codger at the store refused to help me find what I was looking for. (Mağazadaki kaba adam, aradığım şeyi bulmama yardım etmeyi reddetti.)
  7. That old codger never leaves his house. (O yaşlı adam evinden hiç çıkmaz.)
  8. My neighbor is such a codger, he always complains about the noise. (Komşum çok kaba bir adam, sürekli gürültüden şikayet ediyor.)
  9. The codger in the park feeds the ducks every day. (Parktaki yaşlı adam her gün ördekleri besler.)
  10. I asked the codger for directions, but he didn’t know where to go. (Yol tarifi için yaşlı adama sordum, ama nereye gideceğini bilmiyordu.)
  11. The codger at the library always shushes people who talk too loud. (Kütüphanedeki kaba adam, çok yüksek konuşan insanları susturur.)
  12. My great uncle is a bit of a codger, but he’s still lovable. (Büyük amcam biraz kaba bir adam, ama yine de sevilesi.)
  13. The codger in the nursing home tells the same stories over and over again. (Huzurevindeki yaşlı adam aynı hikayeleri tekrar tekrar anlatır.)
  14. The codger at the post office is always grumbling about the long lines. (Postanedeki kaba adam, uzun kuyruklardan sürekli mızmızlanır.)
  15. That old codger is a war veteran, he’s seen a lot in his lifetime. (O yaşlı adam bir savaş gazisidir, hayatında çok şey gördü.)
  16. The codger in the coffee shop always orders the same thing. (Kahve dükkanındaki kaba adam her zaman aynı şeyi sipariş eder.)
  17. My neighbor’s father is a real codger, he never smiles or says hello. (Komşumun babası gerçek bir kaba adam, hiç gülümsemez veya merhaba demez.)
  1. The codger at the park bench spends his afternoons reading. (Parktaki yaşlı adam öğleden sonra kitap okumakla geçirir zamanını.)
  2. The old codger on the porch always yells at the kids to get off his lawn. (Verandadaki yaşlı adam her zaman çocuklara bahçesinden çıkmaları için bağırır.)
  3. Even though he’s a codger, my grandfather still likes to dance at family gatherings. (Dedem kaba bir adam olsa da, aile toplantılarında hala dans etmeyi seviyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.