Cobweb İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cobweb İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cobweb Nedir?


Cobweb Türkçe karşılığı “örümcek ağı” olan bir kelime olarak kullanılır. Özellikle İngilizce’de sıklıkla kullanılan bir kelime olup, genellikle örümceklerin yapmış oldukları ağlara referans vermek için kullanılır. Ayrıca, bir üretim süreci veya bir ticaret piyasasındaki dengesizliklerin sonucunda oluşan dalgalanmaları da ifade edebilir.

Örnek Cümleler:

  1. I just walked through a big cobweb! – Sadece büyük bir örümcek ağına yürüdüm!
  2. The corner of the room was full of cobwebs. – Oda köşesi örümcek ağıyla doluydu.
  3. The old house had cobwebs in every corner. – Eski evin her köşesinde örümcek ağı vardı.
  4. She swept the cobwebs away with a broom. – Bir süpürgeyle örümcek ağlarını temizledi.
  5. The spider spun a beautiful cobweb in the corner of the window. – Örümcek pencerenin köşesinde güzel bir örümcek ağı ördü.
  6. The abandoned building was covered in cobwebs. – Terk edilmiş bina örümcek ağıyla kaplıydı.
  7. The hiker walked through the cobweb-covered path. – Yürüyüşçü, örümcek ağıyla kaplı patika boyunca yürüdü.
  8. The antique shop had a lot of old items covered in cobwebs. – Antika dükkanı, örümcek ağıyla kaplı birçok eski eşya içeriyordu.
  9. The old barn was filled with cobwebs and dust. – Eski ahır örümcek ağı ve tozla doluydu.
  10. The spider caught a fly in its cobweb. – Örümcek, örümcek ağına bir sinek yakaladı.
  11. The cobwebs in the basement made the homeowner uncomfortable. – Bodrumdaki örümcek ağları ev sahibini rahatsız etti.
  12. The haunted house was full of cobwebs and spiders. – Lanetli ev örümcek ağı ve örümceklerle doluydu.
  13. The abandoned car had cobwebs growing in the engine. – Terk edilmiş arabanın motorunda örümcek ağı vardı.
  14. The forest was so dense with trees and cobwebs that it was hard to walk through. – Orman ağaçlar ve örümcek ağıyla o kadar yoğundu ki yürümek zordu.
  15. The cobwebs glistened in the sunlight. – Örümcek ağları güneşte parlıyordu.
  16. The old attic was full of cobwebs and dust. – Eski çatı katı örümcek ağı ve tozla doluydu.
  17. The spider weaved a new cobweb overnight. – Örümcek gece boyunca yeni bir örümcek ağı ördü.
  18. The old book had been sitting on the

shelf for so long that it was covered in cobwebs. – Eski kitap o kadar uzun süredir rafta duruyordu ki örümcek ağıyla kaplanmıştı.
19. The cobweb obstructed my view of the beautiful scenery. – Örümcek ağı güzel manzarayı görüşümü engelledi.

  1. The factory’s production was affected by the cobweb effect in the market. – Fabrikanın üretimi, piyasada oluşan örümcek ağı etkisi nedeniyle etkilendi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.