Co İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Co İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Co ile ilgili cümleler İngilizce cümle içinde kullanımı

Türkçe anlamı: Birleştirici bağlaç, birlikte veya bir arada olan şeyleri belirtir.

1. My sister and I went to the beach co we both love swimming. (Kız kardeşim ve ben plaja gittik, çünkü ikimiz de yüzmeyi seviyoruz.)
2. She likes to read co it helps her relax. (O, rahatlamasına yardımcı olduğu için okumayı sever.)
3. I couldn’t go to the party co I had to work late. (Geç çalışmak zorunda olduğum için partiye gidemedim.)
4. He bought a new car co his old one kept breaking down. (Eski arabası sürekli bozulduğu için yeni bir araba satın aldı.)
5. The hotel room was too small co we decided to upgrade to a bigger one. (Otel odası çok küçüktü, bu yüzden daha büyük bir odaya yükseltmeye karar verdik.)
6. She was feeling sick co she decided to go to the doctor. (Hastaydı ve doktora gitmeye karar verdi.)
7. I couldn’t finish my homework co I ran out of time. (Zamanım bittiği için ödevimi bitiremedim.)
8. We went to the museum co we wanted to learn more about history. (Tarihi daha iyi öğrenmek istediğimiz için müzeye gittik.)
9. He was hungry co he decided to order a pizza. (Açtı ve pizza sipariş etmeye karar verdi.)
10. She couldn’t find her keys co they were in her pocket the whole time. (Anahtarlarını bulamadı, çünkü hepsi zamanınca ceplerindeydi.)
11. The movie was boring co we left early. (Film sıkıcıydı, bu yüzden erken ayrıldık.)
12. He was tired co he decided to take a nap. (Yorgundu ve şekerleme yapmaya karar verdi.)
13. She loves to cook co she enjoys trying new recipes. (Yemek yapmayı sever ve yeni tarifler denemekten keyif alır.)
14. They missed the train co they were late. (Trende geciktiler ve trene yetişemediler.)
15. I bought a new book co I wanted something to read on the plane. (Uçakta okuyacak bir şey istediğim için yeni bir kitap satın aldım.)
16. He was cold co he put on a jacket. (Soğuktu ve ceket giydi.)
17. She forgot her phone co she had to go back and get it. (Telefonunu unuttu ve geri

gitmek zorunda kaldı.)
18. We decided to go to the beach co it was a beautiful day outside. (Dışarısı harika bir gündü, bu yüzden plaja gitmeye karar verdik.)

19. He wanted to improve his English co he started taking classes. (İngilizcesini geliştirmek istediği için ders almaya başladı.)
20. She was nervous co she had to give a presentation in front of a large audience. (Büyük bir kitle önünde sunum yapmak zorunda olduğu için endişeliydi.)