Clothe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Clothe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Clothe İle İlgili Cümleler

Clothe, Türkçe’de “giyinmek, giysi” anlamına gelir. İngilizce cümlelerde kullanımı şu şekilde olabilir:

1. I need to clothe myself before going out. (Dışarı çıkmadan önce giyinmem lazım.)
2. She always clothe her children warmly in winter. (Kışın çocuklarını her zaman sıcak giydirir.)
3. The homeless man was given warm clothes to clothe himself. (Evsize kendini giydirmek için sıcak giysiler verildi.)
4. The fashion designer creates beautiful clothes for women. (Moda tasarımcısı kadınlar için güzel giysiler yaratır.)
5. He loves to clothe himself in designer brands. (O, kendisini tasarımcı markalarında giydirmeyi sever.)
6. The store sells a variety of clothes for all ages. (Mağaza tüm yaşlara yönelik çeşitli giysiler satıyor.)
7. The bride wore a stunning white wedding dress. (Gelin, muhteşem beyaz bir gelinlik giydi.)
8. The actor changed clothes several times during the movie shoot. (Aktör, film çekimi sırasında birkaç kez giysi değiştirdi.)
9. She donated all of her old clothes to charity. (O, tüm eski giysilerini hayır kurumuna bağışladı.)
10. He didn’t have enough money to clothe himself properly. (O, kendini uygun şekilde giydirmek için yeterli paraya sahip değildi.)
11. The fashion show featured the latest clothes from top designers. (Moda gösterisi, önde gelen tasarımcıların en son giysilerini sergiledi.)
12. She always takes care to clothe her children in comfortable clothes. (O, çocuklarını her zaman rahat giysilerle giydirmeye özen gösterir.)
13. He bought a new suit to clothe himself for his job interview. (İş görüşmesi için kendini giydirmek için yeni bir takım elbise satın aldı.)
14. The shop assistant helped me find the right clothes for my body type. (Mağaza görevlisi, vücut tipime uygun doğru giysileri bulmama yardımcı oldu.)
15. The actress looked stunning in her red carpet clothes. (Oyuncu, kırmızı halı giysilerinde muhteşem görünüyordu.)
16. The athlete wore special clothes to improve his performance. (Sporcu performansını artırmak için özel giysiler giydi.)
17. The tailor made custom clothes for his clients. (Terzi, müşterileri için özel giysiler yaptı.)
18. The children were excited to clothe their dolls in new outfits. (Çocuklar, bebeklerini yeni kıyafetlerle giydirmek için heyecanlıydı.)
19. She always makes sure to clothe herself appropriately for different occasions. (O, farklı durumlar için uygun şekilde giyinmeye dikkat eder.)
20. The designer showcased his new collection of clothes

at a fashion show in Paris. (Tasarımcı, Paris’teki bir moda gösterisinde yeni koleksiyonunu sergiledi.)