Clot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Clot İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Clot Nedir?

Clot, kanın pıhtılaşması sonucu oluşan küçük, yoğun bir kütledir. Kanama durduktan sonra, kan damarlarının duvarlarındaki küçük yaraları kapatmak ve kanın daha fazla dışarı çıkmasını önlemek için pıhtılaşma süreci başlar.

Örnek Cümleler:

1. My grandmother takes blood thinners to prevent blood clots from forming. (Büyükannem kan pıhtısı oluşumunu önlemek için kan sulandırıcı alıyor.)
2. If a blood clot travels to the lungs, it can cause a pulmonary embolism. (Kan pıhtısı akciğerlere giderse, pulmoner emboliye neden olabilir.)
3. The patient was diagnosed with deep vein thrombosis, a type of blood clot that forms in the veins deep in the body. (Hasta derin ven trombozu teşhisi kondu, bu vücudun derinindeki damarlarda oluşan bir tür kan pıhtısıdır.)
4. Smoking increases the risk of blood clots, heart attacks, and strokes. (Sigara içmek kan pıhtıları, kalp krizleri ve felç riskini artırır.)
5. The clotting process is a natural part of the body’s healing mechanism. (Pıhtılaşma süreci vücudun doğal bir iyileşme mekanizmasının bir parçasıdır.)
6. Some people have a genetic predisposition to blood clots. (Bazı insanlar kan pıhtılarına genetik yatkınlık gösterirler.)
7. The doctor ordered an ultrasound to check for blood clots in the patient’s leg. (Doktor hastanın bacağındaki kan pıhtılarını kontrol etmek için ultrason istedi.)
8. Anticoagulant medication can help prevent blood clots from forming. (Antikoagülan ilaçlar kan pıhtısı oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir.)
9. Blood clots can form in any part of the body, including the brain, heart, and lungs. (Kan pıhtıları beyin, kalp ve akciğerler de dahil olmak üzere vücudun herhangi bir bölgesinde oluşabilir.)
10. A blood clot in the brain can cause a stroke. (Beyindeki bir kan pıhtısı felce neden olabilir.)
11. Surgery patients are at higher risk for developing blood clots in their legs. (Cerrahi hastalar bacaklarında kan pıhtısı geliştirme riski daha yüksektir.)
12. The emergency room doctor suspected a blood clot in the patient’s lung and ordered a CT scan. (Acil servis doktoru hastanın akciğerinde bir kan pıhtısı şüphesi vardı ve bir CT taraması istedi.)
13. Women who take birth control pills are at slightly higher risk for blood clots. (Doğum kontrol hapı kullanan kadınlar biraz daha yüksek kan pıhtısı riski altındadır.)
14. The patient had a clotting disorder that caused her blood to clot

15. If a blood clot forms in the arteries that supply blood to the heart, it can cause a heart attack. (Kalbi besleyen arterlerde bir kan pıhtısı oluşursa, kalp krizine neden olabilir.)
16. Blood thinners can be used to treat existing blood clots and prevent new ones from forming. (Kan sulandırıcılar mevcut kan pıhtılarını tedavi etmek ve yeni kan pıhtılarının oluşmasını önlemek için kullanılabilir.)
17. Smoking and sitting for long periods of time can increase the risk of blood clots. (Sigara içmek ve uzun süre oturmak kan pıhtısı riskini artırabilir.)
18. The patient’s leg was swollen and painful, which are common symptoms of a blood clot. (Hastanın bacağı şişti ve acıyordu, bu kan pıhtısı belirtilerinden yaygın olanlardandır.)
19. A clot-busting medication called tPA can be used to dissolve blood clots in certain situations. (Belirli durumlarda kan pıhtılarını çözmek için tPA adlı bir pıhtı eritici ilaç kullanılabilir.)
20. People with a history of blood clots may need to take blood thinners for the rest of their lives to prevent future clots. (Kan pıhtısı öyküsü olan insanlar gelecekteki pıhtıları önlemek için hayatları boyunca kan sulandırıcı kullanabilirler.)