Close İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Close İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Close İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Close kelimesi Türkçede “kapatmak, yakın” gibi anlamlara gelir. İngilizce cümlelerde kullanımına örnekler aşağıda verilmiştir.

1. Please close the window. (Lütfen pencereyi kapatın.)
2. The store will close in five minutes. (Mağaza beş dakika içinde kapanacak.)
3. I’m close to finishing my project. (Projemi bitirmeye yakınım.)
4. She stood close to him. (O, ona yakın durdu.)
5. I need to get close to the stage to see the performer. (Sanatçıyı görmek için sahneye yakınlaşmam gerekiyor.)
6. The bank account is close to being overdrawn. (Banka hesabı, limiti aşmaya yakın.)
7. The time has come to close this chapter of my life. (Hayatımın bu bölümünü kapatmanın zamanı geldi.)
8. He held the book close to his chest. (Kitabı göğsüne yakın tuttu.)
9. The restaurant will close early on Sundays. (Restoran Pazar günleri erken kapanacak.)
10. We are close friends. (Biz yakın arkadaşız.)
11. The deadline is getting close. (Son tarih yaklaşıyor.)
12. The car was too close to the curb. (Araba kaldırıma çok yakındı.)
13. The two buildings are very close together. (İki bina birbirine çok yakın.)
14. Can you close the door quietly? (Kapıyı sessizce kapatabilir misin?)
15. He came close to winning the race. (Yarışı kazanmaya çok yaklaştı.)
16. The team is close to winning the championship. (Takım şampiyonluğa çok yakın.)
17. She stood close to the fire to warm up. (Isınmak için ateşe yakın durdu.)
18. The school will close for the summer next month. (Okul gelecek ay yaz tatili için kapılacak.)
19. The deal is close to being finalized. (Anlaşma sona erme aşamasında.)
20. The factory had to close due to a shortage of materials. (Fabrika malzeme sıkıntısı nedeniyle kapatmak zorunda kaldı.)

21. He gave her a close look. (Ona yakından baktı.)
22. The restaurant is too close to the highway. (Restoran otoyola çok yakın.)
23. The doctor asked the patient to close his eyes. (Doktor hastaya gözlerini kapamasını söyledi.)
24. She has a close relationship with her sister. (Kız kardeşiyle yakın bir ilişkisi var.)
25. The airplane came very close to the ground during the landing. (Uçak iniş sırasında çok yaklaştı.)
26. I like to sit close to the stage at concerts. (Konserlerde sahneye yakın oturmayı severim.)
27. The store will close early on Christmas Eve. (Mağaza Noel arifesinde erken kapanacak.)
28. They have a close bond with their pets. (Evcil hayvanlarıyla yakın bir bağları var.)
29. The two teams are very close in the standings. (İki takım da sıralamada birbirine çok yakın.)
30. The students were asked to close their textbooks. (Öğrencilerden kitaplarını kapatmaları istendi.)