Close At Hand İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Close At Hand İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Close At Hand

Close at hand, Türkçe karşılığı olarak “çok yakında” anlamına gelir. İşte kelimenin kullanıldığı 20 örnek cümle:

1. My keys are close at hand, I can easily find them.
   (Anahtarlarım çok yakında, kolayca bulabilirim.)

2. The solution to your problem is close at hand, don’t worry.
   (Sorunun çözümü çok yakında, endişelenme.)

3. I always keep my phone close at hand, in case of emergencies.
   (Acil durumlarda telefonumu her zaman çok yakında tutarım.)

4. The store is close at hand, we can walk there.
   (Mağaza çok yakında, yürüyerek gidebiliriz.)

5. Don’t worry, the hospital is close at hand.
   (Endişelenme, hastane çok yakında.)

6. The information you need is close at hand, just check the website.
   (İhtiyacınız olan bilgi çok yakında, sadece web sitesini kontrol edin.)

7. My best friend is always close at hand when I need her.
   (En iyi arkadaşım her zaman ihtiyacım olduğunda çok yakında.)

8. I keep my tools close at hand when I’m working on a project.
   (Bir proje üzerinde çalışırken araçlarımı her zaman çok yakında tutarım.)

9. The restaurant is close at hand, we can go there for dinner.
   (Restoran çok yakında, akşam yemeği için oraya gidebiliriz.)

10. My book is close at hand, I can start reading it right away.
    (Kitabım çok yakında, hemen okumaya başlayabilirim.)

11. The answer to the question is close at hand, just look in the textbook.
    (Sorunun cevabı çok yakında, sadece ders kitabına bakın.)

12. I always keep a first aid kit close at hand in case of accidents.
    (Kazalar için her zaman bir ilk yardım çantasını çok yakında tutarım.)

13. The beach is close at hand, we can go there for a swim.
    (Plaj çok yakında, yüzme için oraya gidebiliriz.)

14. The train station is close at hand, we can easily catch a train.
    (Tren istasyonu çok yakında, kolayca tren yakalayabiliriz.)

15. I keep my medication close at hand, I need to take it regularly.
    (İlacımı her zaman çok yakında tutarım, düzenli olarak almalıyım.)

16. The museum is close at hand, we can visit it this weekend.
    (Müze çok yakında, bu hafta sonu ziyaret edebiliriz.)

17. My laptop is always close at hand, I use it for work.
    (Dizüstü bilgisayarım her zaman çok yakında, iş için kullanıyorum.)

18. The grocery store is close at hand, we can buy everything we need.
    (Market çok yakında, ihtiyacımız olan her şeyi alabiliriz.)

19. I keep my camera close at hand, I love taking photos.
    (Fotoğraf makinesimi her zaman çok yakında tutarım, fotoğraf çekmeyi seviyorum.)

20. The park is close at hand, we

can go there for a picnic this weekend.
(Park çok yakında, bu hafta sonu piknik için oraya gidebiliriz.)