Cleverness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cleverness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cleverness (Akıllılık) İle İlgili Cümleler

Cleverness kelimesi Türkçe’de “akıllılık, zekâ, zekice davranma” gibi anlamlara gelir. İşte cleverness kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

1. He used his cleverness to solve the puzzle. (O, bulmacayı çözmek için akıllılığını kullandı.)
2. Her cleverness in handling difficult situations is impressive. (Zor durumlarla başa çıkma konusundaki akıllılığı etkileyici.)
3. The cleverness of the plan was impressive. (Planın akıllılığı etkileyiciydi.)
4. His cleverness in manipulating the situation made him very successful. (Durumu manipüle etme konusundaki akıllılığı onu çok başarılı yaptı.)
5. She demonstrated her cleverness by winning the debate. (Tartışmayı kazanarak akıllılığını gösterdi.)
6. The cleverness of the design made the product stand out. (Tasarımın akıllılığı ürünü öne çıkardı.)
7. His cleverness in business allowed him to make a fortune. (İş dünyasında ki akıllılığı ona bir servet kazandırdı.)
8. The cleverness of the idea impressed everyone. (Fikrin akıllılığı herkesi etkiledi.)
9. Her cleverness in finding a solution was admired by everyone. (Çözüm bulma konusundaki akıllılığı herkes tarafından takdir edildi.)
10. The cleverness of his argument persuaded the jury. (Argümanının akıllılığı jüriyi ikna etti.)
11. His cleverness in negotiation helped him get the deal done. (Pazarlık yapma konusundaki akıllılığı, işi halletmesine yardımcı oldu.)
12. The cleverness of the plot twist surprised the audience. (Hikaye kurgusundaki akıllılık, izleyicileri şaşırttı.)
13. Her cleverness in avoiding trouble saved her from a lot of problems. (Sorunlardan kaçınma konusundaki akıllılığı, onu birçok sorundan kurtardı.)
14. The cleverness of the scam was impressive, but ultimately unsuccessful. (Dolandırıcılıkta ki akıllılık etkileyiciydi, ama sonunda başarısız oldu.)
15. His cleverness in creating a viral video made him an internet sensation. (Viral bir video yaratma konusundaki akıllılığı onu bir internet fenomeni yaptı.)
16. The cleverness of the marketing strategy made the product sell like hotcakes. (Pazarlama stratejisinin akıllılığı, ürünün sıcak kek gibi satmasını sağladı.)
17. Her cleverness in planning the event made it a huge success. (Etkinliği planlama konusundaki akıllılığı, büyük bir başarıya dönüştürdü.)
18. The cleverness of the joke made everyone laugh out loud. (Şakanın akıllılı

ğı herkesi kahkahalarla güldürdü.)
19. His cleverness in using social media to promote the brand was remarkable. (Markayı tanıtmak için sosyal medyayı kullanma konusundaki akıllılığı dikkat çekiciydi.)

20. The cleverness of the scientist’s discovery changed the course of history. (Bilim insanının keşfinin akıllılığı, tarihin seyrini değiştirdi.)

(Her cleverness in = Onun akıllılığı konusunda)