Clemency İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Clemency İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Clemency Nedir?


Clemency, bir suçlu veya hükümlüye ceza hukuku sistemi tarafından verilen cezada bir hafifletme veya affetme eylemidir. Bu, cezanın azaltılması veya tamamen kaldırılması anlamına gelebilir.

Örnek Cümleler:


1. The governor granted clemency to the convicted criminal. (Vali, suçlu olan kişiye af verdi.)
2. The lawyer argued that his client deserved clemency. (Avukat, müvekkilinin afı hak ettiğini savundu.)
3. The president’s decision to grant clemency was met with controversy. (Başkanın af kararı tartışmalarla karşılandı.)
4. The inmate was hoping for clemency, but his appeal was denied. (Mahkum af bekliyordu, ancak başvurusu reddedildi.)
5. The judge showed clemency towards the first-time offender. (Yargıç, ilk kez suç işleyen kişiye şefkat gösterdi.)
6. The convicted felon applied for clemency after serving several years in prison. (Mahkum olan suçlu, birkaç yıl hapis yattıktan sonra af başvurusunda bulundu.)
7. The victim’s family opposed the idea of clemency for the perpetrator. (Mağdurun ailesi, fail için af fikrine karşı çıktı.)
8. The government’s policy on clemency has been criticized as too lenient. (Hükümetin af politikası çok hoşgörülü olarak eleştirildi.)
9. The governor’s clemency for the convicted drug dealer was seen as controversial. (Valinin, suçlu uyuşturucu satıcısı için af kararı tartışmalı olarak görüldü.)
10. The convicted murderer was denied clemency and was sentenced to life in prison. (Mahkum olan katilin af başvurusu reddedildi ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.)
11. The president granted clemency to the political prisoner. (Başkan, siyasi tutsağa af verdi.)
12. The judge showed clemency to the juvenile offender due to his age. (Yargıç, yaşından dolayı çocuk suçlusuna şefkat gösterdi.)
13. The convicted embezzler’s clemency was conditioned on his repayment of the stolen funds. (Mahkum olan zimmetçinin afı, çalınan fonların geri ödenmesine bağlıydı.)
14. The public was divided on the issue of clemency for the high-profile criminal. (Kamuoyu, tanınmış suçlu için af konusunda bölünmüştü.)
15. The governor’s clemency for the elderly inmate was seen as a compassionate gesture. (Yaşlı mahkum için valinin afı, merhametli bir jest olarak görüldü.)
16. The convicted white-collar criminal’s clemency was controversial due to his influential connections. (Mahkum olan beyaz yaka suçlunun afı, etkili bağlantıları nedeniyle tartışmalıydı.)
17

  1. The victim’s family pleaded with the judge to deny clemency to the perpetrator. (Mağdurun ailesi, fail için af talebinin reddedilmesi için yargıca yalvardı.)
  2. The convicted drug user’s clemency was seen as a step towards addressing the larger issue of drug addiction. (Mahkum olan uyuşturucu kullanıcısının afı, uyuşturucu bağımlılığıyla ilgili daha büyük soruna yönelik bir adım olarak görüldü.)
  3. The governor’s clemency for the wrongly convicted inmate was celebrated as a triumph of justice. (Valinin, yanlışlıkla mahkum edilen mahkum için afı, adaletin bir zaferi olarak kutlandı.)
  4. The judge’s decision to show clemency to the mentally ill offender was praised by mental health advocates. (Yargıcın, zihinsel sağlık sorunları olan suçlu için şefkat gösterme kararı, zihinsel sağlık savunucuları tarafından övüldü.)


1. Vali, suçlu olan kişiye af verdi.
2. Avukat, müvekkilinin afı hak ettiğini savundu.
3. Başkanın af kararı tartışmalarla karşılandı.
4. Mahkum af bekliyordu, ancak başvurusu reddedildi.
5. Yargıç, ilk kez suç işleyen kişiye şefkat gösterdi.
6. Mahkum olan suçlu, birkaç yıl hapis yattıktan sonra af başvurusunda bulundu.
7. Mağdurun ailesi, fail için af fikrine karşı çıktı.
8. Hükümetin af politikası çok hoşgörülü olarak eleştirildi.
9. Valinin, suçlu uyuşturucu satıcısı için af kararı tartışmalı olarak görüldü.
10. Mahkum olan katilin af başvurusu reddedildi ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
11. Başkan, siyasi tutsağa af verdi.
12. Yargıç, yaşından dolayı çocuk suçlusuna şefkat gösterdi.
13. Mahkum olan zimmetçinin afı, çalınan fonların geri ödenmesine bağlıydı.
14. Kamuoyu, tanınmış suçlu için af konusunda bölünmüştü.
15. Yaşlı mahkum için valinin afı, merhametli bir jest olarak görüldü.
16. Mahkum olan beyaz yaka suçlunun afı, etkili bağlantıları nedeniyle tartışmalıydı.
17. Mağdurun ailesi, fail için af talebinin reddedilmesi için yargıca yalvardı.
18. Mahkum olan uyuşturucu kullanıcısının afı, uyuşturucu bağımlılığıyla ilgili daha büyük soruna yönelik bir adım olarak görüldü.
19. Valinin, yanlışlıkla mahkum ed

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.