Cleft İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cleft İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cleft Cümlelerinin İngilizce ve Türkçe Anlamları

Cleft kelimesi, Türkçede “çatlamak” anlamına gelir. Ancak, dilbilgisinde cleft cümleler olarak kullanıldığında, bir cümleyi vurgulamak veya vurgulanan öğeyi daha belirgin hale getirmek için kullanılan bir yapıdır.

Örnek cümleler:

1. It was the cake that my grandmother made that I enjoyed the most at the party. (En çok partide keyif aldığım kek, büyükannemin yaptığı kekti.)
2. What I really want is a peaceful vacation on a deserted island. (Gerçekten istediğim, ıssız bir adada huzurlu bir tatil.)
3. It is my brother who is responsible for cleaning the house every week. (Her hafta evi temizlemekle sorumlu olan kardeşimdir.)
4. What I like about her is her honesty. (Onun hakkında sevdiğim şey dürüstlüğüdür.)
5. It was the movie that I saw last night that made me cry. (Dün gece izlediğim film beni ağlatan filmdi.)
6. What she needs is a good night’s sleep. (İhtiyacı olan şey iyi bir gece uykusudur.)
7. It was the new computer that he bought that impressed his colleagues. (Aldığı yeni bilgisayar, meslektaşlarını etkileyen şeydi.)
8. What I don’t like about this restaurant is the slow service. (Bu restoran hakkında sevmediğim şey yavaş hizmetidir.)
9. It was the book that my teacher recommended that I found really helpful. (Öğretmenimin önerdiği kitap gerçekten faydalı bulduğum kitaptı.)
10. What I need right now is a good cup of coffee. (Şu anda ihtiyacım olan şey iyi bir fincan kahvedir.)
11. It was the concert that I went to last night that was amazing. (Dün gece gittiğim konser harikaydı.)
12. What he loves about his job is the opportunity to travel. (İşinde sevdiği şey seyahat fırsatıdır.)
13. It was the speech that the president gave that inspired the nation. (Başkanın yaptığı konuşma, ulkeyi etkileyen şeydi.)
14. What I hate about winter is the cold weather. (Kışta sevmediğim şey soğuk hava.)
15. It was the painting that caught my eye at the museum. (Müzede gözüme çarpan tabloydu.)
16. What she wants is a new job with better pay. (İst

17. It was the game that we played last night that was so much fun. (Dün gece oynadığımız oyun çok eğlenceliydi.)
18. What I enjoy most about cooking is experimenting with new recipes. (Pişirme hakkında en çok keyif aldığım şey yeni tarifler denemektir.)
19. It was the music that he played that put everyone in a good mood. (Oynadığı müzik herkesi iyi bir ruh haline sokan şeydi.)
20. What I hate about commuting is the traffic. (Ev ile iş arasındaki yolculukta sevmediğim şey trafiktir.)