Clean İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Clean İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Clean İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Clean, Türkçe’de “temiz” anlamına gelir. Bu kelime günlük hayatta ve iş hayatında yaygın olarak kullanılır. Aşağıda clean kelimesinin 20 farklı örnek cümlesi ve Türkçe karşılıkları yer almaktadır.

1. My apartment is always clean and organized. (Dairem her zaman temiz ve düzenlidir.)
2. We need to clean the kitchen before we start cooking. (Yemek yapmaya başlamadan önce mutfağı temizlememiz gerekiyor.)
3. The cleaner wiped the windows with a cloth. (Temizlikçi camları bir bezle sildi.)
4. The house needs a good clean before the guests arrive. (Konuklar gelmeden önce ev iyi bir şekilde temizlenmeli.)
5. Can you please clean the bathroom? (Lütfen banyoyu temizleyebilir misin?)
6. She always keeps her car clean and shiny. (Arabasını her zaman temiz ve parlak tutar.)
7. The dry cleaner will have your suit ready by tomorrow. (Kuru temizlemeci takım elbisenizi yarına hazır edecek.)
8. I can’t believe how clean the air is here compared to the city. (Şehre kıyasla buradaki havanın ne kadar temiz olduğuna inanamıyorum.)
9. Please make sure to clean up after the party. (Partiden sonra lütfen temizliği yapmayı unutma.)
10. The company has strict rules about keeping the workplace clean. (Şirketin işyerini temiz tutma konusunda sıkı kuralları vardır.)
11. She always puts on a clean outfit for important meetings. (Önemli toplantılar için her zaman temiz bir kıyafet giyer.)
12. He spent the whole weekend cleaning out the garage. (Bütün hafta sonunu garajı temizleyerek geçirdi.)
13. We use natural cleaning products in our home. (Evimizde doğal temizlik ürünleri kullanıyoruz.)
14. The chef insists on using clean and fresh ingredients. (Şef, temiz ve taze malzemeler kullanılmasını ısrarla savunuyor.)
15. The ocean water here is crystal clear and clean. (Buradaki okyanus suyu kristal gibi berrak ve temiz.)
16. She always makes sure her workspace is clean and tidy. (Her zaman iş alanını temiz ve düzenli tutar.)
17. You need to clean your shoes before you come inside. (İçeri girerken ayakkabılarını temizlemen gerekiyor.)
18. I like to start the day with a clean and organized workspace. (Güne temiz ve düzenli bir iş alanıyla başlamayı seviyorum.)
19. The maid will come tomorrow to clean the hotel room. (Temizlikçi yarın otel odasını temizlemek için gelecek.)
20. He was wearing a clean and crisp white shirt for the job interview. (İş görüşmesi için temiz ve pırıl pır

21. We should clean the grill after every use. (Her kullanımdan sonra ızgarayı temizlemeliyiz.)
22. The bathroom is sparkling clean after I scrubbed it. (Banyo, ovduktan sonra pırıl pırıl temiz oldu.)
23. The maid service will clean the entire house top to bottom. (Temizlik servisi evi baştan aşağı temizleyecek.)
24. The company has a clean energy initiative to reduce its carbon footprint. (Şirket, karbon ayak izini azaltmak için temiz enerji girişimleri yapıyor.)
25. She prefers to use clean and organic beauty products. (Temiz ve organik güzellik ürünleri kullanmayı tercih ediyor.)
26. The dry cleaner accidentally shrunk my sweater. (Kuru temizlemeci kazakımı yanlışlıkla küçülttü.)
27. The city is launching a clean up campaign to reduce littering. (Şehir, çöp atmayı azaltmak için bir temizlik kampanyası başlatıyor.)
28. We hired a professional cleaning service to deep clean the carpets. (Halıları derinlemesine temizlemek için profesyonel bir temizlik servisi tuttuk.)
29. The car wash did a great job at cleaning my car. (Oto yıkama aracımı temizlemede harika bir iş çıkardı.)
30. We need to maintain a clean and healthy environment for our employees. (Çalışanlarımız için temiz ve sağlıklı bir ortamı korumamız gerekiyor.)