Clavichord İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Clavichord İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Clavichord Nedir?

Clavichord, tuşlu bir çalgıdır. İki ya da üç oktav aralığına sahiptir ve klavye tuşlarına basıldığında telin titreşmesiyle müzik üretilir. Klavyedeki tuşların çekiçleri, teli hafifçe vurarak titreşmesini sağlar. Clavichord, Barok ve Klasik dönem müziği icra edilmesinde kullanılan bir çalgıdır.

Örnek cümleler:

1. The clavichord was a popular instrument during the Baroque era. (Clavichord, Barok döneminde popüler bir çalgıydı.)
2. She began to play a beautiful melody on the clavichord. (O, clavichord üzerinde güzel bir melodi çalmaya başladı.)
3. Johann Sebastian Bach was known for his skillful use of the clavichord. (Johann Sebastian Bach, clavichord’un ustalıklı kullanımıyla bilinirdi.)
4. The clavichord has a softer sound compared to the harpsichord. (Clavichord, klavsenle karşılaştırıldığında daha yumuşak bir ses çıkarır.)
5. My grandfather used to play the clavichord in his youth. (Dedem gençliğinde clavichord çalmayı severdi.)
6. The clavichord is a delicate instrument that requires careful handling. (Clavichord, dikkatli bir şekilde ele alınması gereken hassas bir enstrümandır.)
7. She studied the clavichord under a renowned musician for several years. (O, birkaç yıl boyunca ünlü bir müzisyenden clavichord çalıştı.)
8. The clavichord was often used in chamber music performances. (Clavichord, oda müziği performanslarında sıkça kullanılırdı.)
9. The clavichord fell out of favor during the Romantic period. (Romantik dönemde clavichord moda olmaktan çıktı.)
10. He decided to buy a clavichord to use in his recordings. (O, kayıtlarında kullanmak için bir clavichord satın almaya karar verdi.)
11. The clavichord was particularly popular in Germany during the 18th century. (Clavichord, 18. yüzyılda Almanya’da özellikle popülerdi.)
12. Her fingers moved gracefully over the clavichord keys. (Parmakları, clavichord tuşları üzerinde zarifçe hareket etti.)
13. The clavichord has a more intimate sound than the piano. (Clavichord, piyanoya göre daha samimi bir sese sahiptir.)
14. He played a piece by Scarlatti on the clavichord. (O, clavichord üzerinde Scarlatti’den bir parça çaldı.)
15. The clavichord was often used for practicing scales and fingering techniques. (Clavichord, ölçeklerin ve parmak tekniklerinin pratik yapılması için sıkça kullanılırdı.)
16. She tuned the

clavichord carefully before her performance. (O, performansından önce clavichord’u dikkatlice ayarladı.)
17. The clavichord was invented in the 14th century. (Clavichord, 14. yüzyılda icat edildi.)

18. He spent hours practicing on the clavichord every day. (O, her gün saatlerce clavichord çalışarak geçirirdi.)
19. The clavichord was often used for accompanying singers and other instruments. (Clavichord, şarkıcılara ve diğer enstrümanlara eşlik etmek için sıkça kullanılırdı.)
20. She felt a sense of nostalgia as she played the clavichord, remembering her childhood music lessons. (O, çocukluk müzik derslerini hatırlayarak clavichord çalarken bir özlem hissetti.)