Clamber İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Clamber İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Clamber Nedir?


Clamber, tırmanmak veya tırmanarak ilerlemek anlamına gelen bir fiildir.

Örnek Cümleler:


1.

She clambered up the steep mountain.

(O, dik dağa tırmanarak yukarı çıktı.)

2.

The cat clambered onto the roof of the house.

(Kedi evin çatısına tırmandı.)

3.

The children clambered over the rocks.

(Çocuklar kayaların üstünden tırmandılar.)

4.

The hiker had to clamber up the boulder.

(Yürüyüşçü, kayaya tırmanmak zorunda kaldı.)

5.

The monkey clambered up the tree.

(Maymun ağaca tırmandı.)

6.

He clambered up the ladder to fix the roof.

(O, çatıyı tamir etmek için merdivene tırmandı.)

7.

The fireman clambered up the building to rescue the people trapped inside.

(İtfaiyeci, içeride mahsur kalan insanları kurtarmak için binaya tırmandı.)

8.

The puppy clambered onto the couch to cuddle with its owner.

(Köpek yavrusu, sahibiyle sarılmak için kanepeye tırmandı.)

9.

The athletes had to clamber over the obstacles in the race.

(Sporcular, yarıştaki engellerin üstünden tırmanmak zorunda kaldılar.)

10.

The boy clambered up the tree to get a better view.

(Çocuk daha iyi bir manzara görmek için ağaca tırmandı.)

11.

The workers clambered up the scaffolding to paint the building.

(İşçiler, binayı boyamak için iskeleye tırmandılar.)

12.

The bear clambered over the rocks in search of food.

(Ayı, yiyecek aramak için kayaların üstünden tırmandı.)

13.

The children clambered onto the slide at the playground.

(Çocuklar oyun parkındaki kaydırağa tırmandılar.)

14.

The explorer had to clamber up the cliff to reach the cave.

(Kaşif, mağaraya ulaşmak için uçuruma tırmanmak zorunda kaldı.)

15.

The cat clambered down from

the tree after being stuck for hours.

(Kedi saatlerce sıkışıp kaldıktan sonra ağaçtan tırmandı.)

16.

The adventurer had to clamber up the icy slope to reach the summit.

(Maceracı, zirveye ulaşmak için buzlu yamaçta tırmanmak zorunda kaldı.)

17.

The child clambered onto the chair to reach the cookie jar on the shelf.

(Çocuk, raftaki bisküvi kutusuna ulaşmak için sandalyeye tırmandı.)

18.

The hiker clambered down the steep cliff using a rope.

(Yürüyüşçü, bir ip kullanarak dik uçurumdan tırmandı.)

19.

The monkey clambered through the branches of the tree to reach the fruit.

(Maymun, meyveye ulaşmak için ağacın dalları arasından tırmandı.)

20.

The boy had to clamber over the fence to retrieve his ball.

(Çocuk topunu geri almak için çitin üstünden tırmanmak zorunda kaldı.)

Clamber kelimesi, tırmanma ve tırmanarak ilerleme anlamında kullanılan bir fiildir. Yukarıdaki cümlelerde, clamber kelimesi farklı nesneler üzerinde tırmanma eylemlerini anlatmak için kullanılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.