Cinder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cinder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cinder Nedir?

Cinder, İngilizce bir kelime olup Türkçe’de “kömür” veya “kül” anlamına gelir. Bu kelime sıklıkla yangın sonrası geriye kalan kül ve yanmış malzemeleri ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. After the fire was put out, all that was left was a pile of cinders. (Yangın söndürüldükten sonra geriye sadece bir kül yığını kaldı.)
2. The locomotive’s cinder stack belched smoke and soot into the air. (Lokomotifin kömür bacası havaya duman ve is çıkardı.)
3. She used cinders to fertilize her garden. (Bahçesini gübrelemek için kül kullandı.)
4. The glassblower used cinders to keep the glass from sticking to the molds. (Cam üfleyicisi kalıplara camın yapışmasını önlemek için kül kullandı.)
5. The princess was forced to sleep on a bed of cinders. (Prenses kül yatağında uyumaya zorlandı.)
6. The farmer spread cinders on the driveway to provide traction. (Çiftçi çekiş sağlamak için yolda kül yaydı.)
7. The fire burned down the house to cinders. (Yangın evi kül edene kadar yaktı.)
8. The blacksmith used cinders to temper the steel. (Demirci çeliği sertleştirmek için kül kullandı.)
9. The young boy played with the cinders in the fireplace. (Küçük çocuk şöminedeki külle oynadı.)
10. The cinder block wall was strong enough to withstand the hurricane. (Kül tuğla duvarı kasırgayı karşılamak için yeterince güçlüydü.)
11. The cinder path wound through the woods to the lake. (Kül patikası ormanın içinden göle kadar uzanıyordu.)
12. The construction crew used cinders as a base for the new road. (İnşaat ekibi yeni yola temel oluşturmak için kül kullandı.)
13. The cinder cone volcano was smaller than the shield volcano. (Kül koni volkanı kalkan volkanından daha küçüktü.)
14. The black cat left paw prints in the cinders. (Siyah kedi külde pati izleri bıraktı.)
15. The cinder track at the stadium was used for the track and field events. (Stadyumdaki kül pisti atletizm etkinlikleri için kullanıldı.)
16. The cinder hopper was filled with hot coals. (Kömür dökme kovası sıcak kömürlerle doluydu.)
17. The cinder road was bumpy and rough. (Kül yol çukurlu ve engebeliydi.)
18. The workers shoveled cinders into the furnace to keep the fire burning. (İşçiler ateşin yanmasını sağlamak için külü fırına doldurdular.)
19. The blacksmith’s apron was covered

  1. with cinder dust from his work. (Demircinin önlüğü işinden dolayı kül tozuyla kaplıydı.)
  2. The cinder cone had a steep slope and a narrow summit. (Kül koni dik bir yamaç ve dar bir zirveye sahipti.)

(Türkçe çeviriler kalın ve siyah yazılmıştır.)

Bu örnek cümlelerde “cinder” kelimesi, yangın sonrası geriye kalan kül, yolda çekiş sağlamak için kullanılan kül, kül koni volkanı, patika ve pistlerde kullanılan kül, çiftçilikte gübrelemede kullanılan kül, demircilikte sertleştirme işlemlerinde kullanılan kül, yol yapımında temel oluşturmak için kullanılan kül gibi farklı amaçlar için kullanılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.