Cigar İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cigar İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cigar İle İlgili İngilizce Cümleler

Cigar, Türkçede puro olarak da bilinen, tütünden yapılan sigara şeklinde sarma tütün yaprağıdır. Aşağıda, cigar kelimesinin İngilizce örnek cümleleri verilmiştir.

1. The man was smoking a cigar while sitting on the porch. (Adam, verandada otururken puro içiyordu.)
2. He collects rare and expensive cigars. (O, nadir ve pahalı puro koleksiyonu yapıyor.)
3. She enjoys the smell of cigars, even though she doesn’t smoke. (Sigara içmese de, puro kokusundan hoşlanıyor.)
4. The room smelled strongly of cigar smoke. (Oda, puro dumanı kokuyordu.)
5. He likes to smoke a cigar after dinner as a way to relax. (Akşam yemeğinden sonra rahatlamak için puro içmekten hoşlanır.)
6. The cigar had a rich, earthy flavor. (Puro, zengin, toprak tadı vardı.)
7. He bought a cigar cutter to make sure he gets a clean cut every time. (Her seferinde temiz bir kesim elde etmek için puro kesici aldı.)
8. The smoke from the cigar filled the room. (Purodan çıkan duman odayı doldurdu.)
9. He enjoys pairing a good cigar with a glass of whiskey. (İyi bir puroyu viski ile eşleştirmekten hoşlanır.)
10. The ash on the end of the cigar was long and impressive. (Puronun ucundaki kül uzun ve etkileyiciydi.)
11. He smoked a cigar to celebrate his promotion at work. (İşinde terfi ettiğini kutlamak için puro içti.)
12. The cigar lounge was filled with comfortable leather chairs. (Puro salonu, rahat deri koltuklarla doluydu.)
13. She bought a box of cigars as a gift for her husband’s birthday. (Eşinin doğum günü hediyesi olarak bir kutu puro satın aldı.)
14. The smoke from the cigar wafted through the air. (Purodan çıkan duman havada yayıldı.)
15. He’s been smoking cigars for years and has developed a taste for the finer ones. (Yıllardır puro içiyor ve daha kaliteli olanlara karşı bir zevk geliştirdi.)
16. The cigar humidor kept the cigars fresh and at the perfect humidity. (Puro nemlendirici, puroları taze ve ideal nem seviyesinde tuttu.)
17. He only smokes a cigar on special occasions. (Özel günlerde sadece puro içer.)
18. The cigar smoke hung in the air and left a lingering smell. (Puro dumanı havada asılı kaldı ve kalıcı bir koku bıraktı.)
19. He lit a cigar and sat back in his chair to enjoy the evening. (Puroyu yaktı ve akşamı keyifle

çekip koltuğuna yaslandı.)
20. The cigar band had an intricate design and added to the overall aesthetic of the cigar. (Puro bandı karmaşık bir tasarıma sahipti ve puroların genel estetiğine katkıda bulundu.)

(Türkçe çevirileri cümlelerin yanında verilmiştir.)