Chute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chute (Düşme, Kayma)

Chute kelimesi İngilizce’de “düşme, kayma” anlamına gelir. Aşağıda chute kelimesinin örnek cümlelerini ve Türkçe karşılıklarını bulabilirsiniz:

1. The skier lost control and took a nasty chute down the mountain. (Kayakçı kontrolü kaybetti ve dağdan kötü bir şekilde düştü.)
2. The laundry chute is a convenient way to get clothes from the upstairs to the downstairs. (Çamaşır şutu, üst kattan alt kata giysi götürmenin pratik bir yoludur.)
3. The horse stumbled and tumbled down the chute. (At sendeledi ve şutun içinde yuvarlandı.)
4. The firefighter slid down the chute to rescue the trapped family. (İtfaiyeci, mahsur kalan aileyi kurtarmak için şutun içinden kayarak indi.)
5. The trash chute on each floor is locked for security reasons. (Her katta bulunan çöp şutu, güvenlik nedenleriyle kilitlidir.)
6. The ski resort has installed safety nets at the end of the chutes to prevent serious injuries. (Kayak merkezi, ciddi yaralanmaları önlemek için şutların sonuna güvenlik ağları kurdu.)
7. The delivery man used the chute to drop off the packages at the back of the building. (Teslimatçı, paketleri binanın arkasındaki şutun içine bırakmak için kullandı.)
8. The rock climber fell down the chute and luckily caught himself on a ledge. (Dağcı şutun içinde düştü ve şanslı bir şekilde kendini bir sıra üzerinde tuttu.)
9. The water slide has a steep chute that leads to a pool at the bottom. (Su kaydırağı, altında bir havuz olan dik bir şut içerir.)
10. The injured skier was airlifted out of the chute by helicopter. (Yaralı kayakçı helikopterle şutun içinden havadan alındı.)
11. The garbage truck picked up the trash from the chute and compacted it into the truck. (Çöp kamyonu, çöpü şutun içinden alıp kamyonun içine sıkıştırdı.)
12. The child giggled as he slid down the playground chute. (Çocuk oyun alanındaki şutun içinden kayarken kıkırdadı.)
13. The snowboarder took a hard fall in the chute and had to be rescued by ski patrol. (Snowboardcu şutun içinde sert bir şekilde düştü ve kayak devriyesi tarafından kurtarılmak zorunda kaldı.)
14. The factory worker threw the scraps of metal down the chute to be recycled. (Fabrika işçisi, geri dönüşüm için metal parçalarını şutun içine attı.)
15. The bobsled flew down the chute at an incredible speed. (Bobsled inanılmaz bir hızla şutun içinden uçtu.)
16. The old building had a dumbwaiter chute for transporting food and supplies between floors. (E

16. The old building had a dumbwaiter chute for transporting food and supplies between floors. (Eski binada, yiyecek ve malzemeleri katlar arasında taşımak için bir asansör şutu vardı.)
17. The athlete sprinted down the chute to the finish line. (Sporcu, finiş çizgisine doğru şutun içinden koştu.)
18. The sewage chute was clogged and had to be unclogged by a plumber. (Kanalizasyon şutu tıkalıydı ve bir tesisatçı tarafından açılması gerekiyordu.)
19. The coal was loaded into the ship’s chute to be transported overseas. (Kömür, yurtdışına taşınmak üzere geminin şutuna yüklendi.)
20. The child accidentally dropped his toy down the laundry chute and it got stuck. (Çocuk yanlışlıkla oyuncağını çamaşır şutuna düşürdü ve sıkıştı.)

Overall, chute is a versatile word that can be used in a variety of contexts, from describing a ski slope to a garbage disposal system.