Chowder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chowder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chowder Nedir?

Chowder, bir tür kalın çorba veya yahnidir. Genellikle balık, deniz ürünleri veya sebzeler ile yapılır ve krema veya süt gibi sıvı malzemelerle yoğunlaştırılır.

Örnek Cümleler:

1. I had a delicious seafood chowder for lunch. (Öğle yemeği için lezzetli bir deniz ürünleri çorbası yedim.)
2. The clam chowder at this restaurant is famous. (Bu restoranda midye çorbası ünlüdür.)
3. She made a rich corn chowder for dinner. (Akşam yemeği için zengin bir mısır yahnisi yaptı.)
4. The chowder had a creamy texture and was full of flavor. (Chowder, kremsi bir dokuya sahipti ve lezzet bakımından doluydu.)
5. He ordered a bowl of chowder to warm up on the chilly day. (Soğuk bir günde ısınmak için bir kâse chowder sipariş etti.)
6. The tomato chowder was a nice change from the usual soups. (Domates chowder, normal çorbalarla kıyaslandığında güzel bir değişiklik oldu.)
7. I prefer a chunky chowder with lots of seafood. (Deniz ürünleri bol ve lokmalı bir chowder tercih ediyorum.)
8. The restaurant offers vegetarian chowder for those who don’t eat meat. (Restoran, et yemeyenler için vejetaryen chowder sunuyor.)
9. She made a spicy chowder by adding some jalapeño peppers. (Jalapeno biberleri ekleyerek baharatlı bir chowder yaptı.)
10. The chowder was served with a side of bread for dipping. (Chowder, batırmak için yanında ekmekle servis edildi.)
11. The smoked salmon chowder was the perfect appetizer. (Dumanlı somon chowder mükemmel bir başlangıç yemeği idi.)
12. They used fresh clams in the chowder for a delicious flavor. (Lezzetli bir tat için chowder’da taze midyeler kullandılar.)
13. The chowder was thick and hearty, perfect for a cold day. (Chowder kalın ve doyurucu idi, soğuk bir günde mükemmeldi.)
14. I always make a big pot of chowder for family gatherings. (Aile toplantıları için her zaman büyük bir tencere chowder yaparım.)
15. The sweet potato chowder was a unique twist on the classic recipe. (Tatlı patates chowder, klasik tarife farklı bir dokunuş oldu.)
16. The seafood chowder was served with a sprinkle of fresh herbs on top. (Deniz ürünleri chowder, üstüne taze otlar serpiştirilerek servis edildi.)
17. He added some bacon to the chowder for an extra layer of flavor. (Daha fazla lezzet için chowder’a biraz bacon ekledi.)

18. The creamy corn chowder was a hit with the kids. (Kremsi mısır chowder çocuklar tarafından çok beğenildi.)
19. The chowder had a subtle hint of garlic that added depth to the flavor. (Chowder’da derinlik katan hafif bir sarımsak aroması vardı.)
20. We enjoyed a warm bowl of chowder by the fireplace on a cozy evening. (Rahat bir akşamda şömine başında sıcak bir kâse chowder keyifle yedik.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Öğle yemeği için lezzetli bir deniz ürünleri çorbası yedim.
2. Bu restoranda midye çorbası ünlüdür.
3. Akşam yemeği için zengin bir mısır yahnisi yaptı.
4. Chowder, kremsi bir dokuya sahipti ve lezzet bakımından doluydu.
5. Soğuk bir günde ısınmak için bir kâse chowder sipariş etti.
6. Domates chowder, normal çorbalarla kıyaslandığında güzel bir değişiklik oldu.
7. Deniz ürünleri bol ve lokmalı bir chowder tercih ediyorum.
8. Restoran, et yemeyenler için vejetaryen chowder sunuyor.
9. Jalapeno biberleri ekleyerek baharatlı bir chowder yaptı.
10. Chowder, batırmak için yanında ekmekle servis edildi.
11. Dumanlı somon chowder mükemmel bir başlangıç yemeği idi.
12. Lezzetli bir tat için chowder’da taze midyeler kullandılar.
13. Chowder kalın ve doyurucu idi, soğuk bir günde mükemmeldi.
14. Aile toplantıları için her zaman büyük bir tencere chowder yaparım.
15. Tatlı patates chowder, klasik tarife farklı bir dokunuş oldu.
16. Deniz ürünleri chowder, üstüne taze otlar serpiştirilerek servis edildi.
17. Daha fazla lezzet için chowder’a biraz bacon ekledi.
18. Kremsi mısır chowder çocuklar tarafından çok beğenildi.
19. Chowder’da derinlik katan hafif bir sarımsak aroması vardı.
20. Rahat bir akşamda şömine başında sıcak bir kâse chowder keyifle yedik.