Chow İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chow İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Chow

Chow kelimesi İngilizce bir kelime olup, “yemeğe veya yiyeceğe hazırlık yapmak veya yemek yemek için çağırma” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. My friend invited me for chow tonight. (Arkadaşım beni bu akşam için yemeğe davet etti.)
2. Let’s chow down on some pizza! (Haydi biraz pizza yiyelim!)
3. We need to chow up these veggies for the salad. (Salata için bu sebzeleri hazırlamamız gerekiyor.)
4. He always invites his friends over for chow. (O, her zaman arkadaşlarını yemeğe davet eder.)
5. She’s a great cook and loves to chow. (O, harika bir aşçı ve yemek yapmaktan hoşlanır.)
6. I’m starving, let’s chow! (Açlıktan ölüyorum, hadi yemek yiyelim!)
7. The restaurant offers a wide variety of chow. (Restoran geniş bir yemek seçeneği sunuyor.)
8. We chowed down on some delicious sushi last night. (Dün gece lezzetli sushi yedik.)
9. I need to chow quickly and get back to work. (Hızlıca yemek yemem ve işe geri dönmem lazım.)
10. We chowed on some burgers and fries at the diner. (Diner’da burger ve patates kızartması yedik.)
11. She’s always chowing on something. (O, sürekli bir şeyler yiyor.)
12. We decided to chow on some Chinese food for dinner. (Akşam yemeği için Çin yemeği yemeye karar verdik.)
13. He offered to chow up some steaks for the barbecue. (Barbekü için birkaç biftek hazırlamak için teklif etti.)
14. The soldiers were given some chow after their mission. (Askerlere görevlerinden sonra yemek verildi.)
15. We chowed on some popcorn while watching the movie. (Filmi izlerken patlamış mısır yedik.)
16. She asked me to chow up some salad for the potluck. (Paylaşımlı yemek için salata hazırlamamı istedi.)
17. I’m not in the mood to chow right now. (Şu anda yemek yemek istemiyorum.)
18. We chowed on some hot dogs and chips at the ballpark. (Stadyumda sosis ve cips yedik.)
19. He chowed down on the whole pizza by himself. (O, tek başına tüm pizzayı yedi.)
20. She’s always chowing on junk food. (O, sürekli abur cubur yiyor.)

21. The chef is chowing up some special dishes for the VIP guests. (Şef, VIP misafirler için özel yemekler hazırlıyor.)
22. We chowed on some barbecue ribs at the family reunion. (Aile birliğinde barbekü kaburgası yedik.)
23. He’s always happy to chow with his friends. (O, arkadaşlarıyla yemek yemekten her zaman mutlu olur.)
24. Let’s chow on some tacos for lunch! (Öğle yemeği için biraz taco yiyelim!)
25. She’s chowing down on some fruit for breakfast. (Kahvaltı için biraz meyve yiyor.)
26. We need to chow up some sandwiches for the picnic. (Piknik için birkaç sandviç hazırlamamız gerekiyor.)
27. He’s chowing on some chicken wings and beer while watching the game. (Maçı izlerken tavuk kanadı ve bira yiyor.)
28. Let’s chow down on some pancakes for brunch. (Brunch için biraz pancake yiyelim!)
29. She chowed on some sushi rolls at the sushi bar. (Sushi barında sushi ruloları yedi.)
30. The guests were impressed with the delicious chow at the banquet. (Misafirler, banketteki lezzetli yemeklerden etkilendiler.)